18 Kasım 2014

1902 İstanbul’una Zaman Yolculuğu: Parma Apartmanı

Uluslararası #BridgingAges kuruluşu, gençlerin tarihi daha iyi değerlendirebilmesi için "TimeTravel" (Zaman Yolculuğu) projeleriyle belli tarih kesitlerinden canlandırmalar yapıyor, geçmişle köprüler kuruyor. Bunlardan biri de bu Salı ve Çarşamba, kuruluşun İtalya birimi tarafından İstanbul'da yapılacak. Dönemin dekor ve kostümleri içinde canlandıracakları tarihi kişilik Saray'ın terzisi, Paul Parma ile Levanten Ailesi ve çevresi... Zaman kesidi de farklı kültürlerin bir arada yaşadığı 1902 İstanbul'u... Parma Apartmanı'ndan yani otelimizden başlayacak yolculuk, Venedik Sarayı'ndaki canlandırma ile bitecek...
Cecile Franchetti

Bu konudaki Basın Bülteni'miz de şurada:
http://armadahotel.com.tr/newsletter/bulten/2014.11.15_Pera.html

11 Haziran 2014

Babalarımızın Armada’nın Üstünde Yeri Var!

Tarihi merkezin kalbinde, bir tarafta Sultanahmet Camii ve Ayasofya, diğer tarafta Marmara Denizi ve Adalar ile çevirili Armada Teras’ın, “Geleneksel Açık Büfe Pazar Kahvaltısı”nda babalarımızla biraz soluklanıp manzaranın ve şehrin tadını çıkarmanın tam zamanı.



15 Haziran Pazar, Babalar Günü’nde şehrin kalabalığı ve gürültüsünden uzakta, babaları ile birlikte hoşça vakit geçirmek isteyen aileleri, zengin Türk kahvaltısı ve eşsiz konumu ile Armada Teras’a bekliyoruz. Tüm babaların “Babalar Günü” kutlu olsun!


Kahvaltı Saatlerimiz: 11:00 – 14:00
Fiyat: 35 TL (KDV dahil – Kişi Başı)
(0-6 yaş arası ücretsiz / 7-12 yaş arası %50 indirimli)

İletişim ve Rezervasyon:
Ziyafet Satış Ekibi : 0212 455 44 71-72

29 Mayıs 2014

Pazar günü 5 Çayı geleneği, tarihi Pera’da yeniden canlanıyor!




Bir zamanlar Osmanlı sarayı terzisi Paul Parma ve ailesinin yaşadığı ve titiz bir restorasyon ile Armada Pera olarak yeniden hayat bulan tarihi “Parma Apartmanı”nda şimdi “5 çayı” geleneğimizi yaşatıyoruz. Art Nouveau stildeki şık ve konforlu Armada Pera ortamında ve arka bahçemizde özenle ağırlayacağımız misafirlerimiz, İstanbul ve dünya lezzetleri ile keyifli bir 5 çayı sohbeti yaşarken, adeta zamanda yolculuk yapacak.

 

Rezervasyon ve İletişim:
0212 293 73 73 | info@armadapera.com | mzoto@armadapera.com
www.armadapera.com

Toplantı Biterken... Kokteyl Başlamak Üzere…

Armada toplantılarının keyfi, toplantı sonrasında da devam ediyor. Muhteşem bir İstanbul manzarasına karşı Armada Teras’ta düzenleyeceğiniz keyifli bir kokteyl, katılımcıların hem yorgunluklarını atarak rahatlayabilecekleri, hem de enerjilerini tazelerken iş ağlarını geliştirebilecekleri samimi bir ortam yaratıyor.

 
Fikir alışverişi, eğitim, beyin fırtınası, sunum derken geçen verimli ve yoğun bir günün ardından bu kez bir başka keyifli ortamda, Armada Teras'ta, günü sonlandırmak istemez misiniz?

45 Dakikalık Kokteyl

Servis Masalarında; Kuruyemiş Çeşitleri,
Sebze Buketi Dip Sos ile
Bambu Şişlerde; Piliç Jambon, Kaşar ve Cherry
Domates, Biberli Yeşil Zeytinli ve Küp Kaşar Peynirli
Sıcaklar; Filibe Köfte, Peynirli Muska Böreği
Tatlılar; Fırın Sütlaç, Şişte Mevsim Meyveleri
45 dakika Limitsiz Yerli İçki İkramı

Kişi Başı: 21 Euro + KDV + %7 Servis Bedeli


1,5 Saatlik Kokteyl

Servis Masalarında;
Kuruyemiş Çeşitleri, Sebze Buketi Dip Sos ile
Tadımlık; Yaprak Sarma ve Kaşıkta Çerkez Tavuğu Bambu Şişlerde; Piliç Jambon, Kaşar ve Cherry
Domates , Biberli Yeşil Zeytinli ve Küp Kaşar Peynirli
Sıcaklar; Peynirli ve Otlu Gözleme, Mücver,
Kekikli Köfte, Piliç Kroket
Tatlılar; Minik Tulumba, Vişneli Baklava,
Şişte Mevsim Meyveleri
1,5 saatlik  Limitsiz Yerli İçki İkramı

Kişi Başı: 28 Euro + KDV + %7 Servis Bedeli


İletişim:
Armada Otel 0212 455 44 55
Irmak Özyurt 0212 455 44 71  I   Nazlı Altuğ 0212 455 44 72
e-mail: teklif@armadahotel.com.tr

İncesaz, Armada Teras’a Geliyor!

İstanbul’un tarihi merkezinin dünyaya açılan penceresi Armada Teras, yaz sezonunu “İncesaz Konseri” ile açıyor. Bir tarafta Marmara Denizi, Adalar, Sultanahmet Camii ve Ayasofya ile çevrili Armada Teras, diğer tarafta İncesaz’ın geleneksel ve yeni bestelerinden oluşan benzersiz repertuvarı sizlere tarifsiz duygular yaşatacak.

 

İncesaz Armada Teras Konseri | 12 Haziran Perşembe
“İstanbul Sokak Lezzetleri” Tadımı: 19.30 | İncesaz Konseri: 21.00 |
Konser sonrası ”Gece Çorbası” İkramı
Fiyat: 125 TL / Kişi başı (Limitsiz Yerli İçki ve Meşrubat Çeşitleri dahil)

İletişim ve Rezervasyon:
0212 455 44 71-72 / 455 44 55 | etkinlik@armadahotel.com.tr

30 Nisan 2014

Armada'da Anneler Günü 2014

Armada Otel, bu yıl Anneler Günü için iki seçenek sunuyor: “Armada Teras’ta Anneler Günü Kahvaltısı” veya İstanbul’un çağdaş tenezzüh teknesi; “Armada Gezi Teknesi” ile Boğaz Turu”! Dileyenler 11 Mayıs Pazar günü her iki programa da katılabilecek.


2014 Anneler Günü’nü karada kutlamak isteyenler, Armada Teras’ta hazırlanan geleneksel Anneler Günü Kahvaltısı’na katılıyor. Teras’ın tarihi yarımada ve Marmara’ya nazır manzarası eşliğinde zenginleştirilmiş açık büfe Kahvaltı, 11.00 ile 14.00 saatleri arasında hizmet verecek ve menüye ek olarak taze sıkılmış portakal suyu, kruvasan, kek, isteğe göre yumurta çeşitleri ve sucuk da bulunacak. Teras’ta kahvaltının fiyatı KDV dahil 45.- TL./kişi. 6 yaşına kadar çocuklar ücretsiz, 7-10 yaş arası %50 indirimli.


Anneler Günü’nü İstanbul denizlerinin yeni klasiği Armada Gezi Teknesi’nde Boğaziçi turuyla kutlamak isteyenler ise saat 14.00’de Ahırkapı’dan tekneye binecekler. Teknede, hafif ikramlar olarak tatlı, meyva ve kuruyemiş var. Bu seçenekte fiyat KDV dahil, 85.- TL/kişi. Teknede 10 yaşına kadar çocukların fiyatı ise  65.- TL olacak.

26 Nisan 2014

Armada Teras’ta “Buzuki Orhan İle İstanbul Tavernası”

“Buzuki Orhan”, 26 Eylül akşamı Armada Teras’ta bizleri yeni “İstanbul Tavernası” programı ile çoşturacak. Kendine özgü tekniği ve aranjmanları ile Balkan müziklerinin en önemli temsilcilerinden Buzuki Orhan, ustalığı yanında, renkli kişiliği, enerjik performansı ve Madonna’dan Parios’a, Goran Bregoviç’ten Zeki Müren’e kadar uzanan çok renkli bir repertuvar ile bizlere unutulmaz bir gece yaşatacak. Sizleri, Armada Teras’ın muhteşem manzarası eşliğinde, yerinizde duramayarak gönlünüzce eğleneceğiniz bu rengarenk geceye davet ediyoruz.

“İstanbul Tavernası” Menü:

Serpme Mezeler: Zeytinyağlı Sarma, Çerkez Tavuğu, Fasulye Pilaki, Tarama, Pancar, Beyaz Peynir, Yoğurtlu Semizotu, Rus Salatası, Pazı Salatası, Patlıcan Salatası

Ara Sıcaklar: Pazılı Yaprak Dolma, Kalamar Tava, Filibe Köfte, Mücver, Peynirli Ve Ispanaklı Muska Böreği

Ana Yemek: Hünkar Beğendi

Tatlı: Kabak Tatlısı

Mevsim Meyveleri

Gece Sonu: İşkembe Çorbası

Limitsiz Yerli İçki

Fiyat: 125. TL kişi başı

İletişim ve Rezervasyon : 0212 455 44 72 / etkinlik@armadahotel.com.tr
veya Nazlı Altuğ naltug@armadahotel.com.tr

Not: hava koşullarına bağlı olarak etkinliğimiz Armada Salon’a taşınabilir.

25 Nisan 2014

Yerli Şaraplarla Yerli Peynirler Nerede Buluşacaklarını İyi Biliyor! Ya Siz?

Armadasever’ler iyi bilirler… Bugüne kadar misafirlerimize sunduğumuz şarap ve peynir ikramlarımızda sadece yerli ürünleri tercih ettik. Bunun nedeni, tabii ki dünyanın diğer bölgelerinde üretilen peynir ve şarapları takdir etmediğimizden değil! Ülkemizde üretilen yerli şarap ve peynirlerimizin ne kadar çok çeşitte ve yüksek kalitede olduğunu gösterebilmekti arzumuz. Ayrıca yerli üreticilerimizi desteklemek de her zaman bize tarifsiz bir haz verdi.

Yıllardır sürdürdüğümüz bu geleneği bundan böyle her Salı Armada Teras’ta “Yerli Şarap ve Yerli Peynir Tadım Akşamı” olarak yaşatmaya devam edeceğiz. Ülkemizde üretilen ve ünü her geçen gün hızla dünya sathına yayılan bu özel şarap ve peynirleri sizler için seçtik ve sizleri Armada Teras’ın muhteşem İstanbul manzarasına karşı bu lezzetleri keyifle tatmaya davet ediyoruz.
 
Peynir & Şarap Tadım Akşamı – Salı Günleri

”Anadolu Peynir Tabağı” ve 1 Şişe (70 cl) Kırmızı Şarap

Anadolu Peynir Tabağı (5 Çeşit)
Eski Kaşar – Trakya, Tulum – İzmir, İsli Çerkez Peyniri, Kars Gravyeri, Tulum – Erzincan

Grenache Noir / Suvla 2012 – 2013 Grenache / Çanakkale
95 TL / 32 €
2 Kişi için geçerlidir.

Syrah / Egeo / Kavaklıdere 2011 – 2012 Syrah / Manisa
125 TL / 42 €
2 Kişi için geçerlidir.

32. Uluslararası Dans Günü! 2014 Mesajı: "Şansını zorla, Danstan da asla vageçme!"


UNESCO'nun 1982'de başlattığı "29 Nisan Dünya Dans Günü"nde her yıl önemli bir dans ustasının mesajı dünya ile paylaşılıyor... Aynı gün Uluslararası Tiyatro Enstitüsü (ITI) eliyle bütün dünyada dans günü kutlamaları yapılıyor. Bu yılın mesajını 1973 doğumlu Fransız koreograf, Accrorap, Käfig ve Pôle Pik dans kumpanyalarının kurucusu, sokak dansçılığından gelen ve Hip-Hop kültürünü kurumsallaştıran Mourad Merzouki yazmış. Merzouki, 29 Nisan 2014, Salı akşamı da Paris'te, UNESCO binasında yapılacak törende mesajını bizzat okuyacak. Daha sonra dans gösterilerine geçilecek...

Merzouki, her sanatçının sanatıyla gurur duyduğunu, sanatın dünyayı keşfetmek, insanlığın ne anlama geldiğini anlatan bir dil olduğunu vurguladığı mesajında dansın kendisi ve dünya için ne kadar önemli olduğunu belirtiyor.


Danstaki şiirsellik onu rahatlatırken, dansın doğasında bulunan disiplinin, onun için bir etik oluşturduğunu, böylece hergün dünyayı yeniden keşfedebildiğini, güçlendiğini, enerji ve özgüven kazandığını söylüyor.  Fakat Merzouki gene de rahatsız. Rahatsızlığı, toplumsal ve etnik farklılıkların kültürel bir zenginlik olarak kucaklanması yerine, dünyada hergün tanık olunduğu gibi, anlayışsızlık ve ayrımcı tavrın yaygınlaşmasından, sokaktaki gençlerin gelecekleri hakkında hiçbir güvenceye sahip olmamasından kaynaklanıyor. Kendisinin de önce onlardan biri olduğunu belirten Merzouki, dans onun hayatında nasıl yeni ufuklar açıp, onu saygın bir vatandaş kıldıysa, herkesin hayatında da benzer etki yapabileceğini düşünüyor.
"Siz riski göze alıp kendi şansınızı zorlarsanız ve bunda kararlı davranırsanız, göreceksiniz buna alışılacaktır" diyen René Char'a da bir gönderme yapan Merzouki'nin 2014 yılı için temel mesajı şu: "Kendi hayatınız için başkasının biçtiği rollerle yetinmeyip, şansınızı zorlayın! Düşseniz de ayağa kalkıp yeniden deneyin. Ama danstan asla vazgeçmeyin!" 

Armada da İstanbul tarzı yaşam ögeleri arasında vaktiyle önemli yeri olan "dans"a sahip çıkan, koruyan ve onu yaşatmaya çalışan bir kurum olarak bu mesaja içten katılır ve şimdiden
"Dünya Dans Günü'nüz Kutlu Olsun" der!

* * * * * * * *
Dünya Dans Günü 2014 mesajının İngilizce orijinali ve Paris'teki Kutlama Programı:

Mourad Merzouki's Message
Every artist takes pride in his art.
Every artist will always defend the art form whose encounter has changed his life.
For that which he has sought and lost and for that which he has the burning desire to share: be it the echo of a voice, the discovered word, the interpretation of a text for humanity, the music without which the universe will stop speaking to us, or the movement which opens the doors to grace.
I have, for dance, not only the pride of a dancer and choreographer, but profound gratitude. Dance gave me my lucky break. It has become my ethics by virtue of its discipline and provided the means through which I discover the world daily.
Closer to me than anything else, it gives me strength each day through the energy and generosity as only dance can. Its poetry comforts me.
Could I say that I wouldn’t exist without dance? Without the capacity for expression it has given me? Without the confidence I have found in it to overcome my fears, to avoid dead ends?
Thanks to dance, immersed in the beauty and complexity of the world, I have become a citizen. A peculiar citizen who reinvents the social codes in the course of his encounters, remaining true to the values of the hip-hop culture which transforms negative energy into a positive force.
I live and breathe dance daily as an honour. But I am living with this honour deeply concerned. I witness around me the loss of bearings and the inability of some of the youth from the working class, growing up in tension and frustration, to imagine their future. I am one of them; so are we all. I am driven, perhaps more than others, by setting an example, to help them fuel their lust for life. 
For isn’t society richer with the richness of each of us?
Culture, more than any discourse, unites. So have courage and take risks despite the obstacles and the hatred with which you will no doubt be confronted; the beauty of the world will always be by your side. Like dance has been for me. With its singular force to eliminate social and ethnic distinctions, leaving but the movement of bodies in their essence, of human beings returning to their pure expression, unique and shared.
I would like to end by quoting René Char whose words remind me daily to not let anyone confine us to scripted roles.
“Push your luck, hold on tight to your good fortune, and take your risk. Watching you, they will get used to it.”
So try, fail, start all over again but above all, dance, never stop dancing!
Translation: Petya Hristova and Charlene Lim
Programme of the 29th April evening: 
-Reading of the international message 2014 by Mourad Merzouki ;
-Screening of video excerpts ;
-Dance performances: Company Käfig, Mourad Merzouki – excerpts from the company’s repertoire ; Company Massala, Fouad Boussouf – Transe ; Company XXe Tribu, François Lamargot – Akasha.

UNESCO, 125 av. de Suffren
Tuesday 29th april, 7.30 pm
Free entrance upon reservation
RSVP: +33 1 45 68 48 82 / info@iti-worldwide.org 
Contact information: Zoé Simard, Events & Communication Manager, ITI, z.simard@iti-worldwide.org 
With the support of the Permanent Delegation of France to UNESCO, and the Centre chorégraphique National de Créteil et du Val de Marne / Compagnie Käfig.

24 Nisan 2014

Kasım Zoto'dan Yeni İçerik: "40 Yıllık Bir Gecikmeden Sonra..."

Kasım Zoto, kişisel blogunda Gürel Yontan ile birlikte çıktığı heyecan verici Hindistan seyahatinde edindiği izlenimleri paylaştı! İlginç fotoğrafların da yer aldığı  "40 Yıllık Bir Gecikmeden Sonra..." başlıklı notları okumak isterseniz buradalar!


22 Nisan 2014

Bugün 22 Nisan "Dünya Günü" ("Earth Day")!...

İçinde yaşadığımız ve bizlere benzersiz yaşam kaynakları sunan güzel dünyamızın karşı karşıya kaldığı çevresel tehditlere ne kadar duyarlıyız? Bu çevresel sorunların giderilmesi için öncelikle kendi çevremizden başlayarak neler yapılabilir ve gelecek nesillere aktarabileceğimiz “sürdürülebilir” bir çevresel, sosyal ve ekonomik yaşamın temelini nasıl oluşturabiliriz? Armada ailesi olarak, kurulduğumuz 1994 yılından beri gerek enerji ve su tasarrufu, gerekse geri dönüşüm sistemleri üzerinde çalışmalar yapmakta ve misafirlerimize “Yeşil” bir ortam yaratma konusunda özen göstermekteyiz.


Örneğin, çevre dostu havalandırma sistemleri, tasarruflu ampuller, istenilen miktarda su akıtabilen rezervuar sistemleri, geri dönüşüme aldığımız kağıt, pil ve yazıcı kartuşları ve Armada bahçesinde yetiştirdiğimiz organik sebze ve bitkiler bu girişimlerimizden bazıları… Birlikte yaşadığımız bu dünya hepimizin. Bizden sonra gelecek nesillerin refah seviyesi ve yaşam kalitesini arttırmak amacıyla; onlara çok daha güzel ve çok daha yaşanabilir bir dünya bırakabilmek için “Yaşasın Dünyamız!” diyoruz. Hepimizin 22 Nisan “Dünya Günü” kutlu olsun.



08 Nisan 2014

Armada Gezi Teknesi ile Dolunayda Haliç Turu

Bahara girdiğimiz bu günlerde kışın sıkıcı ortamından sıkılan İstanbulseverler, Nisan mehtabını İstanbul denizlerine yakışan Armada Gezi Teknesi ile denizde karşılıyor! 15 Nisan gecesi çıkılacak “Dolunayda Haliç Turu”, tarihi İstanbul uzmanı yazar Ahmet Faik Özbilge’nin rehberliğinde yapılacak...





Gerek tasarımı, gerek iç dekoru ile en güç beğenenleri bile hoşnut eden el yapımı Armada Gezi Teknesi, Nisan ayının 15’ine denk gelen dolunay gecesi İstanbul tarihine meraklı, denizi ve tekne gezilerini seven herkesi farklı bir etkinliğe davet ediyor: “Dolunayda Haliç”! Saat 20.00’de Armada Sultanahmet Otel’in önündeki Ahırkapı İskelesi’nden hareket edecek teknede yazar, sosyolog ve deneyimli rehber Ahmet Faik Özbilge de olacak. Özbilge katılımcılara tarihi yarımada ile Haliç hakkında bilgi verirken bazı ilginç hikayeler ve efsaneler de anlatacak. “Dolunayda Haliç” turu saat 22.00’de Ahırkapı İskelesi’nde son bulacak. Dolunayın tadını tam anlamıyla çıkarmak için tur programında Armada mutfağında hazırlanmış soğuk ve sıcak kanapeler, meyve, kuruyemiş ve her çeşit içecekten oluşan bir Kokteyl de yer alıyor.

Tur güzergâhı ise şöyle belirlendi: Ahırkapı, Unkapanı, Cibali, Fener, Balat, Ayvansaray, Eyüp. Kağıthane civarında geriye dönüş. Sütlüce, Hasköy, Kasımpasa, Galata, Eminönü, Ahırkapı. Güzergâh üzerindeki önemli yapı ve yerler: Galata Köprüsü, Rüstempasa Camii, Beyazıt Kulesi, Süleymaniye, Cibali, Eski Sigara Fabrikası, Yavuz Sultan Selim Camii, Fener, Patrikhane, Kırmızı Mektep, Demir Kilise, Balat, Sinagoglar, Ayvansaray, Surlar, Feshane, Eyüp, Piyer Loti Kahvesi, Eski Mezbaha, Rahmi Koç Müzesi, Tersane, Arap Camii, Galata Kulesi, Topkapı Sarayı, Ayasofya.

Not: Tur fiyatı KDV dahil 95.- TL/kişi. Çocuk indirimi yok. Özel araçları ile gelenler, Armada Garaj’ın kapalı otopark hizmetinden ücretsiz olarak yararlanabilecek.

22 Mart 2014

21 Mart 2014, Dünya Şiir Günü bildirisi Refik Durbaş'ın bir şiiri oldu!


2014 Dünya Şiir Günü Bildirisi’ni PEN Şiir Ödülü’ne değer görülen şair Refik Durbaş kaleme aldı. Refik Durbaş’ın kaleme aldığı bildiri de bir şiir oldu:

Kendisi de dahil hayata itirazdır.
Kendisine de karşıdır, itirazına da…
Savaşa karşı, ama kavganın yanında.
Barışa, özgürlüğe, vicdana taraftır.
Yolsuzluk, rüşvet yoktur defterinde.
Var oluşu baş eğmeyi reddinde.
Montaj, dublaj, kumpas bilmez.
Yazıldığı gibi yaşar anadilinde.
Edebiyatın isyankâr edepsizi,
Dünya halklarının ortak sesidir.
Düş ve gerçek, aşk ve karasevda
Bir de kendisi dışında her şeydir.
Şiir, şiirden başka bir şey değildir.

Refik Durbaş için ödül töreni ve şiir etkinliği 21 Mart Cuma 19.00-20.30 saatlerinde İstanbul Fransız Kültür Merkezi’nde (FKM) yapıldı. FKM Müdürü Bérénice Gulmann ile PEN Başkanı Tarık Günersel'in açış konuşmalarından sonra Guillaume Apollinaire, Helimişi Xasani'den ve Refik Durbaş’tan birkaç şiir okundu. Durbaş kaleme aldığı Dünya Şiir Günü Bildirisi’ni okudu ve kendisine ödül plaketi sunuldu. Ardından da Gonca Özmen ve Refik Durbaş'ın söyleşisi başladı.

UNESCO Dünya Şiir Günü mesajını da İrina Bokova kaleme almış:
Every year, UNESCO celebrates those who give life to poetry as one of the highest forms of linguistic and cultural expression. Poetry is a song of freedom, enabling us to affirm our identity through creation. Poetry is also the song of our deepest feelings; in the words of the Brazilian poet and diplomat João Cabral de Melo Neto, “even unintentionally, every word that comes from emotion is poetry”. Through its words and its rhythm, poetry gives shape to our dreams of peace, justice and dignity, and gives us the strength and desire to mobilize to make them real.
All peoples throughout history have developed and practiced forms of poetry, so as to pass on orally their knowledge, history and myths – the Vedas and Ramayana in India, the Hebrew Bible, the Iliad and the Odyssey in Greece and many other philosophical and religious texts – to express feelings, to talk about daily life, to withstand trials or to entertain. Today, contemporary forms of poetry, from graffiti to slam, enable young people to become engaged in the practice and renew it by opening the door to a new space for creation. The forms evolve, but the poetic impulse remains intact. Shakespeare described poetry as the music that each man carries inside himself and, centuries later, the jazz musician Herbie Hancock, UNESCO Goodwill Ambassador and 2014 Charles Eliot Norton Professor of Poetry at Harvard University, has recalled the affinities between poetry, literature and music in his lecture on “the wisdom of Miles Davis”.
As a deep expression of the human mind and as a universal art, poetry is a tool for dialogue and rapprochement. The dissemination of poetry helps to promote dialogue among cultures and understanding between peoples because it gives access to the authentic expression of a language. We see this in the inspiration of people celebrating intangible cultural heritage, mother tongues and cultural diversity, where poetry always plays a major role. That is why UNESCO encourages and calls for the support of authors and translators, the craftspeople of poetry, so that we might tap into the essence of beauty and inspiration for peace in their works.
Irina Bokova, Director-General of UNESCO - Message for the World Poetry Day


29 Ocak 2014

Armada Otel’de “Mega Projeler ve İstanbul Paneli”

12 Şubat 2014, Çarşamba günü Armada Otel, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nün İstanbul için çok önem taşıyan bir konuda düzenlediği bir Panel’e gün boyu ev sahipliği yapacak: “Mega Projeler ve İstanbul”!

Son yıllarda sert ve hızlı bir dönüşüm süreci yaşanan İstanbul’da, bazı büyük projeler hakkında kitle iletişim araçlarında birçok bilgi, görsel paylaşıldığı halde, bu projeleri bir araya getiren, birbirleri ile ilişkilerini gösteren, böylece bunların düşünülmesini ve tartışılmasını sağlayacak bilgi kaynaklarında eksiklik olduğu gerekçesiyle düzenlenen Panel’de, İstanbul gibi önemli bir metropolde etik, sağduyulu, mantıklı, bilimsel görüşler geliştirmek ve kamuoyu ile paylaşılmaya; tehdit altındaki değerler hakkında görüş ve öneriler, daha güçlü olarak dile getirilmeye çalışılacak.

MSGSÜ-Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü tarafından düzenlenen Panel’de kente yapılan müdahaleler ve bu müdahaleler ile kentliler arasındaki ilişkilerin önem kazandığı dönemde, yerel seçimler öncesi “Mega Projeler” ve bu projelerin yarattığı mekânsal, toplumsal ve ekonomik etkiler, sekiz ana başlık altında gündeme getirilip tartışılacak.

“Mega Projeler” üst başlığı altındaki 8 ana konu şöyle: “Doğa Ekoloji”, “Tarih ve Kültür”, “Nüfus-Metropoliten Makroform”, “Toplum ve İnsan”, “Politikalar-Sermaye Aktarımı-Küresel Sermaye”, “Yerel Sermaye-Rant ve TOKİ”, “Sivil Toplum- Saydamlık- Kent Hakkı” ve “Megolamani”. 09.30’dan 17.30’a kadar sürecek iki oturumlu Panel’in Yöneticileri Haydar Karabey ve Ersen Gürsel. Konuşmacılar ise Güzin Konuk, Gülşen Özaydın, İlhan Tekeli, Hürriyet Öğdül, Demet Kap Yücel, Murat Güvenç, Ayfer Bartu Candan, Yaşar Adanalı, Mustafa Sönmez, Cihan U. Baysal, Erbatur Çavuşoğlu. Panel’in sonunda Murat Tülek ve Sevil Şeten, Mega Projelerle ilgili olarak İstanbul Serbest Mimarlar Derneği’nin destekçiliğinde hazırlanan web sitesini tanıtacaklar.

Yer: Armada Otel
Tarih: 12 Şubat 2014, Çarşamba, Saat: 09.30-17.30
Danışma Kurulu: Güzin Konuk, Gülşen Özaydın, Fatma Ünsal, Haydar Karabey
Düzenleme Komitesi: MSGSÜ-MF-ŞBPB Ahmetcan Alpan, Çağdaş Saydam, Ömer Aksoyak

Panel Programı ve Konuşmacılar

09.30 - 09.45 Sunuş: Güzin Konuk, Gülşen Özaydın
09.45 - 12.30 Oturum 1, Yönetici: Haydar Karabey

Konuşmacılar ve Temalar
1. Tarih-Kültür: İlhan Tekeli
2. Doğa-Ekoloji: Hürriyet Öğdül, Demet Kap Yücel
3. Nüfus ve Metropoliten Form: Murat Güvenç
4. Toplum-İnsan: Ayfer Bartu Candan

12.30 - 13.30 Öğlen Arası

13.30 - 17.30 Oturum 2, Yönetici: Ersen Gürsel
Konuşmacılar ve Temalar
5. Politikalar-Sermaye Aktarımı-Küresel Sermaye: Yaşar Adanalı
6. Toki-Rant ve Yerel Sermaye: Mustafa Sönmez
7. Sivil Toplum-Saydamlık-Kent Hakkı: Cihan U. Baysal
8. İktidar (ve Megalomani): Erbatur Çavuşoğlu


MEGA-PROJE HAKKINDA

Elbette burada önemli ölçütlerden birisi kamu veya özel sektör kaynaklarından bu projelere ayrılan “BÜTÇE”lerdir. Projeler arasında 29 milyar dolar ile 3. Havalimanı başı çekiyor. Ama özel sektör de bütçe konusunda kamudan geri kalmıyor, örneğin Maslak 1453’ün bütçesi 8,4 milyar dolardır.

Seçim konusunda başat ölçütlerden birisi de elbette projenin “ÇEVRESEL ETKİSİ” olmalıdır. Kuzey ormanlarında süregiden ağaç katliamının nedeni olan 3. Boğaz Köprüsü veya tüm Marmara ekolojisini altüst edecek olan Kanalistanbul kadar olmasa da örneğin bir Avrasya Tünelinin veya belki de bedavaya getirilen Yenikapı dolgu alanının çevresel etkisi de göz önüne alınmalıdır.

Bir diğer önemli ölçüt, projenin kent ve kentli üzerindeki “FİZİKSEL VE TOPLUMSAL ETKİSİDİR”. Örneğin Zeytinburnu’ndaki 16:9 projesi görece küçük bir bütçeye sahip ama bir anda Tarihi İstanbul siluetinde yarattığı görsel “parazit” ile gündeme düşebiliyor. Benzer biçimde bir Sulukule Projesi, bir Tarlabaşı projesi etkilediği, daha açık bir deyiş ile sürgüne gönderdiği toplumsal kesimler ile çok önemli olabiliyor.

Mega-Projelerin seçimi konusunda önem verilen bir dördüncü ölçüt ise, projenin kente vuracağı “damga”nın gücü ile kentli bellekte yaratacağı “TRAVMA” oldu. Gezi Parkında yapılabilecek bir Kışla İhyası, Rumelihisarı içindeki “Osmanlı Mahallesi ve Mescit”, veya Çamlıca Camisi ölçek olarak belki görece küçükler ama arka planlarındaki ideolojik anlam ile bir anda “mega” mertebesine yükselebiliyorlar.

Bilgi için;
Ömer Aksoyak
MSGSÜ MF Şehir ve Bölge Planlama Bölümü
omeraksoyak@gmail.com

09 Ocak 2014

Armada'nın İstanbul Aşkı 14 Şubat'ta Da Devam Ediyor, Ya Sizin?

Armada Otel, bu yıl 14 Şubat Sevgililer Günü'nü, "İstanbul Aşıkları Fotoğraf Yarışması"yla kutluyor. Geleneksel Sevgililer Günü programı olarak da yepyeni bir özel menü ile Terasta romantik akşam yemeği var.




Armada Otel, bu yıl 14 Şubat akşamı için İstanbul Çigan Grubu'nun canlı müziği eşliğinde Teras'ın muhteşem manzarasında romantik bir akşam yemeği programı hazırladı. Öte yandan Armada FaceBook sayfasından ulaşılabilecek bir fotoğraf yarışması ile sevgilisi olan olmayan her İstanbul aşığını, İstanbul'a duyulan sevgiyi yansıtan fotoğraflarıyla katılabilecekleri bir yarışmaya davet ediyor. Yarışmaya sunduğu fotoğraf çok beğenilip, Armada FaceBook ziyaretçilerinden en çok "like" alan ilk beş kişiye Armada Sultanahmet ve Armada Pera'da Çift Kişilik Odada Konaklama, Armada Teras'ta Sevgililer Günü Yemeği ve ertesi gün kahvaltısı dahil Sevgililer Günü Paketi ve kardeş kuruluşlar Giritli İstanbul ile Karışmasen Lokantalarında Akşam Yemeği armağan edilecek. Armada Teras'ta saat 20.00'de başlayacak Sevgililer Günü Özel Programı'nın fiyatı kişi başı 125 TL. Konaklamak isteyenler için Deniz Manzaralı "Superior" odalar ayrıldı. Çift Kişilik Oda Fiyatı da ertesi gün kahvaltı dahil: 200 TL.

Armada Sevgililer Günü Özel Menüsü:
Karşılamada; "Kir Royale" ikramı.
Başlangıçta; Dana Karpaçyo; Taze Roka ve Parmesan peynirli..
Ev Yapımı; Porçini Mantarlı Ravioli; Trüf aromalı köpük ile..
Ana Yemek; (seçmeli)
Izgara Lokum Bonfile - Taze baharatlarla lezzetlendirilmiş fırında patates ve sebze ile..
Izgara Deniz Mahsullü Sarma, Limonlu Pilav eşliğinde. Balık fileto içinde sarılı İskenderun karidesi..
Çikolatalı Profiterol
Limitsiz Yerli İçki
Çay veya Armada Likörü eşliğinde Türk Kahvesi

Menüye alternatif olarak, isteyenler Armada'nın geleneksel Çilingir Menüsü'nü de alabilecekler. Çilingir Tepsisinde; Soğuk Mezeler, Ara Sıcaklar, Ana Yemek Hünkar Beğendi ve Karışık Türk Tatlıları Limitsiz Yerli İçki ile ikram edilebilecek.

Ayrıntılı Bilgi, Rezervasyon ve İletişim için;
Armada Satış Ekibi
0212 455 44 71-72 Nazlı Altuğ naltug@armadahotel.com.tr

FaceBook Yarışması ve Kampanya için;
0212 455 44 81 Ecem Onay  takip@armadahotel.com.tr

2014 Uluslararası İstanbul Açık Modern Tavla Şampiyonası Armada'da Başlıyor


WBF-Türkiye Organizasyonu tarafından bu yıl beşincisi düzenlenecek olan ve dünyanın en saygın tavla turnuvaları arasında bulunan WBF-Türkiye 2014 Uluslararası İstanbul Açık Modern Tavla Şampiyonası için kayıtlar başlamış olup, Şampiyona 17-18-19 Ocak 2014 tarihlerinde Armada Otel'de yapılacaktır.

 
Geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl yine WBF`nin lider kadrosu yanında yurt dışından da katılım beklenen, her biri birbirinden değerli armağanlarla süslü toplam 9 aksiyondan oluşan "WBF-Türkiye İstanbul 2014 Modern Tavla Şampiyonluğu" unvanının sahibini bulacağı Şampiyona için kayıtlar hızlandı. Ayrıntılar için lütfen wbfturkey.com sitesini ziyaret ediniz!

Başvuru için 0554 818 57 87 - Gökhan Güneş ile irtibata geçebilir veya wbfturkey@wbfturkey.com adresine e.posta gönderebilirsiniz.