22 Mayıs 2003

15 Haziran'da Bahçede Tokat Mutfağı

ÇEKÜL Vakfı, 2003 Dünya Çevre Haftası'nda, “7 Bölge 7 Kent” projesi kapsamındaki kentlerden Tokat'tan çeşitli lezzetleri, Armada Bahçe’de İstanbullu’lara tattıracak...

10. yaşını geride bırakan ÇEKÜL Vakfı, doğal-tarihsel-kültürel varlıkları bütünleştirme, koruma ve yaşatma projelerinden biri olan 7 Bölge 7 Kente destek amacıyla, pilot uygulamalarından bazı kentlerin mutfak kültürünü İstanbullular'a tanıtacak. “Armada Bahçe”den İstanbul’a taşınacak lezzetlerin ilki, zengin ve yaygın mutfak kültürü ile tanınmış “Tokat”tan gelecek... 5 Haziran Dünya Çevre Haftası kapsamında, 15 Haziran, Pazar akşamı Tokatlı ev hanımlarının hazırladığı yemekler İstanbullu'lara sunulacak.


KATILIM: 30.000.000.-TL/kişi ÇEKÜL'e bağış yoluyla olacak. Bunun için, Vakfın 0212 2496464 telefonunu arayarak, kredi kartınızla otomatik ödeme yapabilirsiniz.Bu lezzetli etkinlikte şimdiden yerini ayırtmak isteyenler için e-posta adresi: Armada

Proje ve etkinliğe katılım hakkında ayrıntılı bilgi için;
Görkem Kızılkayak, ÇEKÜL Vakfı Telefon: 0212-249 64 64
E-posta: mailto:7bolge7kent@cekulvakfi.org.tr, mailto:cekul@cekulvakfi.org.tr

21 Mayıs 2003

Tan Oral' ın Yeni Kitabı Armada Bahçe' de Tanıtıldı

Tan Oral´ın Bu Kitabın Kuyruğu Var! başlıklı yeni kitabı, 20 Mayıs 2003, Salı akşamı Armada Bahçe´de gün ışığına çıktı! Ünlü çizerimizin doğum günü de aynı gece bir sürpriz toplantı ile kutlandı...

Pembe, tüylü kabı ile, aynı malzemeden yapılmış özel ayraçları ile dokunuşu da çok farklı olan Bu Kitabın Kuyruğu Var! (*) da Tan Oral´ın anılarındaki dost hayvanları anlattığı kısa hikayeleri yer alıyor.



Bu ilginç yazılar ilk kez 1986 yılında “Çekirge” adlı çocuk dergisinde yayınlanmış.

Kitap tanıtımı, Tan Oral´ın doğum günü olan 20 Mayıs akşamı için, dostlarının düzenlediği bir sürpriz kutlama ile birleştirildi...


(Büyük resimler için lütfen yukarıdakilerin üzerlerine tıklayınız!)
Bu da Doğan Hızlan'ın Hürriyet'te bu konu ile ilgili yazısından:


22.05.2003Doğan HIZLAN
Esrarengiz bir doğum günü partisi

SALI akşamüstü farklı bir doğum günü partisindeydim.
Mekán beş yıldızlı bir otel değildi, giyimleriyle ve mücevherleriyle göz kamaştıran muhteşem insanlar yoktu, pop şarkıcıları sahne almadılar, havada dolarlar uçuşmadı.

Yazımın başında bu açıklamayı yaptım ki, görkemli kutlamalara alışkın okurlar hayal kırıklığına uğramasınlar.

Her şey ekranımdaki bir e.posta ile başladı:

‘‘Merhaba,

20 Mayıs, Salı, Tan Oral'ın doğum günü.

Yıllardır yaş gününü kutlamayan Tan Oral için dostları, bu yıl bir 'sürpriz parti' hazırlıyor.

O akşam ondan habersiz Armada Bahçe'de 19.45'te toplanılacak... Gürel Yontan saat tam 20.00'de Tan'ı getirecek... (Bu nokta sağlama alındı!) Sonra?

Sonrasını hep birlikte göreceğiz.

Ayrıca Tan Oral'ın çocukluğundan bu yana biriktirdiği 'Bu Kitabın Kuyruğu Var' başlıklı, yakında piyasaya çıkacak olan hayvan hikáyeleri kitabı da, orada ilk kez -dostları huzurunda- gün ışığına çıkarılacak...

Sevgiyle.

Avniye-Mehmet Tansuğ.’’

* * *

ÇOK polisiye roman okuyan biri olarak, bu doğum günü çağrısında beni en çok tahrik eden, ‘‘Sonrasını hep birlikte göreceğiz’’ cümlesiydi.

Yazılan saatten yarım saat önce Armada Bahçe'deki yerimi aldım, gelen gidenlerle konuştum, tanışmak zevkini bana sadece Leyla Özalp tattırdı, çünkü diğer bütün konuklar yıllardır bildiğim dostlarımdı.

Saat tam 20.00'de Tan Oral bahçeye girdi. Kızaran yüzündeki o hayret ifadesi çok hoşuma gitti. İnsanları mutlulukla şaşırtmak, bir dostun bir dosta vereceği en güzel armağan.

Üstelik onun gibi, törenlerden, şatafattan uzak kalmayı başarabilmiş biri için elbette bu kalabalık ürkütücüydü!

Çizerler, yazarlar, ressamlar onu çevrelemişlerdi.

Katılan dostların sayısı, özel bir eki gerektirecek kadar çok sayıdaydı.

Tan Oral, birkaç merdiven yükseklikteki masanın başına geçti. Önünde uzun bir armağan kuyruğu. Ardından da Tan Oral yeni çizgi/yazı kitabı Bu Kitabın Kuyruğu Var'ı imzaladı.

Kitabın kapağına elim değer değmez, birden sevimli bir hayvanın kürkünü okşar gibi, bir sevecenlik titreşimi kapladı içimi.

Tan Oral'ın hem çizip hem yazdığı bu kitapta, hayvanları gerçekten seven bir sanatçının öyküleri ve çizgileri var. Ne güzel, ne insancıl hikáyeler. Kitabının özelliğini birkaç satırla tanıtmış bize:

‘‘İnsan kardeşlerim ve sevgililerim kadar hayvan dostlarım da yaşamımı dolduran vazgeçilmez değerlerim oldu hep.’’

* * *

TAN'
ın söylediğine göre, şu anda Türkiye sınırları içinde en iyi acıbadem kurabiyesi Edirne'de küçük bir şekerci dükkánında yapılıyormuş.

Hem Selimiye hem acıbadem kurabiyesi.

Demek ki yakın zamanda Edirne'ye yol göründü.


06 Mayıs 2003

Hıdrellez 2003' ten Görüntüler

"HIDRELLEZ-2003" bu yıl da, her yaştan, her kesimden İstanbullu´ların olağanüstü ilgi gösterdiği bir etkinlik oldu... Katılan herkese içten teşekkür ediyoruz... Keza konunun geniş kitlelerce iyice duyulmasına yardım eden Türk basınına da. (Bu yılki Hıdrellez, uluslararası CNN´de de yer aldı ve 2 milyar izleyici tarafından 2 kez izlendi, olagandışı bir şey olmazsa 24 Mayıs 2003, Cumartesi günü TR saati ile 16.30´dan itibaren üçüncü kez yayınlanacak)


Hıdrellez 2003´ten diğer görüntüler (Resimlerin büyük hali için üzerlerine tıklayınız)








Hıdrellez-2003 Konserinin sunumunu yapan Sayın Fatih Türkmenoğlu´na ve bu resimlerin çekimine katkıda bulunan ÇEKÜL Vakfı Örgütlenme Koordinatörü Sayın Görkem Kızılkayak´a teşekkürler!

02 Mayıs 2003

Doğa Gözyaşından da Anlamıyor

Ahırkapı Mahallesi'nin ve Istanbullu'ların çok sevdiği bu şenliği düzenlerken, Irak Savaşı'yla yeniden gündeme gelen barışı düşünüp, beyaz kurdelelerle gelin dedik... Bingöl'de bu depremin olacağını, doğa ile acıların yeniden yanyana geleceğini nereden bilebilirdik?

Ne var ki yaşam devam ediyor ve insanlar umut etmek, doğa ile barışık yaşamak istiyor. Bu yüzden sokak etkinlikleri ve Konser daha önce duyurulduğu biçimde yapılacak. Konser'e yüreğiyle söyleyen ROJİN de şarkıları ile katılacak... Programı Fatih Türkmenoğlu sunacak...

Bingöl'deki yurttaşlarımızın acıları, hepimizin acısı... Bu nedenle yarınki Hıdrellez 2003 programındaki Ahir-zaman musikisi / Disc-Jokey eşliğinde müzik ve dans faslını iptal ettik.Bu Hıdrellez'in dileklerine doğa ile barışı da ekliyoruz...