04 Aralık 1996

Armada'nın Tarihi Desotosu


Bir süredir Armada'nın kapısı önünde 50'li yıllardan kalma fakat tıkır tıkır çalışan, pırıl pırıl bir beyaz Desoto duruyor. Akıcı biçimde İngilizce konuşan sahibi ve sürücüsü İhsan Aydın, isteyen Armada konuklarını arabasına alıp gezdiriyor. Özellikle yabancı konuklarımız bu Desoto ile İstanbul caddelerinde dolaşmaktan çok zevk aldıklarını belirtiyorlar...



Bu Desoto'ya binebilmek için bir gün önceden Resepsiyona haber vermek ve randevu almak yeterli!

02 Aralık 1996

Yorucu İş Günlerinin Akşamında "La Baronne" ve Radio Bar


Her yıl, Aralık ayı boyunca, Armada Otel’in Radio Bar’ında Fransız şansonlarından örnekler sunan, Sylvie Cobo ve Emanuel de Bonneville’in oluşturduğu “La Baronne” ikilisi, bu Aralık’ta da İstanbullu müzikseverlerle buluşuyor..

La Baronne; Sylvie Cobo
Türk müzikseverlerle, ilk kez iki yıl önce Armada Otel’de verdiği konserlerle buluşan Fransız “La Baronne” ikilisi, İstanbul’u sevdi. Bateri ve armonika da çalan solist Sylvie Cobo ile klavyede Emanuel de Bonneville’den oluşan ikili, bu yıl da 3 Aralık - 1 Ocak tarihleri arasında, her gece yeniden İstanbullularla birlikte olacak. La Baronne, Armada Otel’in, Radio Bar’ında 22.30 - 01.30 saatleri arasında sahneye çıkacak. 
La Baronne, Armada Otel’in yılbaşı balosunda da yer alacak.



La Baronne’un, Hendrix, Brell, Gershwin, Piaf, Nina Hagen, Jean Ferrat, Pia Colombo, Higelin, John Mac Laughin, Patty Smith, Catherine Sauvage’dan, Beatles ve Rolling Stones’dan yorumladığı parçaları içeren geniş bir repertuvarı var. İkili 1994 Mart’ından bugüne dek Fransa’da, “Festiv’ARTS”, “Rive-de-Gier”, “Paroles et Musiques” festivalleri de içinde olmak üzere 60 dolayında konser verdi, Varşova’da Voyciek Koniewsci ile caz çalışmaları yaptı. 


La Baronne’un, kayıtlarını geçen Kasım’da İstanbul’da yaptığı ve Fransa’da çoğalttığı bir de “CD”i var. Diskte; ikilinin “Mister Dingo”, “Arènes”, “Les P’tits Bars”, “La Belle Histoire”, “Quand tu Dérailles”, “Nuits”, “Spanish Cake”, “Rue du Soleil”, “Ivre” ve “La Peau” adlı parçaları yer alıyor.


La Baronne kendini şöyle anlatıyor:



"Seçkin müzisyenlerle birleşip, "LA BARONNE" olmadan önce, yüzlerce konser, sevinç ve acı, mutluluk, minnet dolu yılların geçmesi gerekti.


Bir şarkıcının gelişimi....
Virüsü çok erken kaptım. Beethoven'ın 9. Senfonisi'ndeki koro ve annem... Bir piyanistin eşliğinde Aragon'un, Caussimon'un şiirini söylerdi. Büyülenmiş, yaşardım resitalleri kulislerden, salona. Buradan geliyor, güzel söze ve sese düşkünlüğüm...
Billie Holliday'in sesi beni derinden etkiledi. Stevie Wonder'ın "Songs in the key of life"ını ve aşkım Beatles'ı pikabımda eskittim. France Inter'de dinlediğim André Francis'in programlarından, Bernard Lenoir'ınkiler kadar keyif alırdım. Bunlar uzun yıllar önceydi.
Doğal olarak çevremdeki rock grubuna katıldım. Bir arkadaş grubu, çılgın görüşler ve müzik için duyulan ortak tutku, ki virüsü sonsuza dek kanıma işledi...Kürek cezaları, kalp kırıklıkları...Böyle geçmeli bir müzisyenin yaşamı.
Bugün LA BARONNE olarak, tüm bunları göstermek istiyorum. Rock'un enerjisi, cazın deliliği, güzelliği ve Fransız şansonlarının , şiiri... Sevdiğim ve bende hep yaşamış olanları yorumluyorum. Bunu da çok büyük bir zevkle yapıyorum, olduğum gibi. Yaşıyorum ve diyorum ki: Müzik soylu bir amaçtır..."SYLVIE COBO
****
SYLVIE COBO
Müzisyen, yazar ve besteci
Eğitim:
L'école de Service Sociale Lyon Educatrice Specialisée 1986
Klasik müzik eğitimi 
Profesyonel ve Müzikal Deneyimler:
- 1979 - 1985 değişik blues ve rock grupları şarkıcılığı
- 1986 - Profesyonel müzik hayatı
- 1986 - 1989 Fransa'da grup RIMEL'le turneler
- 1989 Le Grand Festivale de la Chanson Français'de "Printemps de    Bourges"le katıldı
- RIMEL'le kaset çalışması
- 1991 Grup Jazz Bleu Madrid solistliği
- Fransa'da turneler
- Uluslararası Festival'e katılım 
- Paris Mutualité Sarayında konser
- Profesyonel bir koro ile stüdyo kaydı
- 1992 Franco-Arabe MAINA grubu solistliği
- Melting Müzik Festivali'ne katılım
- 1994 La Baronne'un doğuşu
- 1995 "Paroles et Musiques", "Festiv'ARTS", "Rive de Gier" festivalleri ve konserler
- 1996 İstanbul'da yapılan bir CD kaydı ve Polonya'da jazz pianisti Voyciek Koniewsci ile CD ROM hazırlanması
- 1996 Printemps de Bourges festivali için yapılan yarışmanın birinciliği...



28 Ekim 1996

Bu Cumhuriyet Balosunda K. Atatürk İmzasını Yakalara Taşıyoruz!


1933’te Ankara Palas’ta yapılan Onuncu Yıl Cumhuriyet Balosu’nu geçen yıl canlandıran Armada Otel, bu yıl 29 Ekim’de de, “Yetmişüçüncü Yıl - Cumhuriyet Balosu 1996” başlığıyla bir balo düzenledi. Balo, saat 20.00’de dönemin gözde içeceği “bôl” ikram edilecek bir kokteyl ile başlıyor. 20.00-21.00 saatleri arasında, Yapı Kredi Kültür Merkezi koleksiyonundan derlenen Atatürk fotoğrafları sergisi ve Amerikan CBS TV Dünya Meşhurları dizisi için The Twentieth Century tarafından yapılmış “Mucizeler Yaratan Türk: Atatürk” filminden sahneler gösteriliyor. 

21.00 - 24.00 arasında, Ümit İris ve Seval Uğur ikilisinin tango ve valsleri eşliğinde sürecek balonun menüsünde; geleneksel mezelere ve Atatürk’ün sevdiği yemeklerden derlenen menüye eşlik edecek rakı; 30’lu yıllardaki “Aliyül’alâ Hususi Rakı ”etiketleri ile sunuluyor. Otelin yakın çevresi ve girişi, Türk Bayraklarının yanısıra, “fener alayı” esprisinde defne ve ampullerle süsleniyor.

Baloya geçen yıl olduğu gibi, bu yıl da, erkekler smokin veya koyu renk elbise, kadınlar da 20’li, 30’lu yılların giysi ve aksesuarları ile geliyor. 

Armada Otel, bu yıl -bir de sürpriz Cumhuriyet Bayramı armağanı olarak- gümüş rozetlere dönüştürdüğü “K.Atatürk” imzasını, konuklarının yakalarına taşıyor.
“K.Atatürk” imzası, 2 x 0.7 cm’lik bir dikdörtgen çerçeve içinde 925 karat gümüşe döktürüldü. Dizayn ve üretim URART tarafından gerçekleştirildi.

27 Ekim 1996

73. Cumhuriyet Balosu Armada'da...


1933’te Ankara Palas’ta yapılan Onuncu Yıl Cumhuriyet Balosu’nu geçen yıl canlandıran Armada Otel, bu yıl 29 Ekim’de de, “Yetmişüçüncü Yıl - Cumhuriyet Balosu 1996” başlığıyla bir balo düzenledi. Balo, saat 20.00’de dönemin gözde içeceği “bôl” ikram edilecek bir kokteyl ile başlıyor. 20.00-21.00 saatleri arasında, Yapı Kredi Kültür Merkezi koleksiyonundan derlenen Atatürk fotoğrafları sergisi ve Amerikan CBS TV Dünya Meşhurları dizisi için The Twentieth Century tarafından yapılmış “Mucizeler Yaratan Türk: Atatürk” filminden sahneler gösteriliyor. 
21.00 - 24.00 arasında, Ümit İris ve Seval Uğur ikilisinin tango ve valsleri eşliğinde sürecek balonun menüsünde; geleneksel mezelere ve Atatürk’ün sevdiği yemeklerden derlenen menüye eşlik edecek rakı; 30’lu yıllardaki “Aliyül’alâ Hususi Rakı ”etiketleri ile sunuluyor. Otelin yakın çevresi ve girişi, Türk Bayraklarının yanısıra, “fener alayı” esprisinde defne ve ampullerle süsleniyor.
Baloya geçen yıl olduğu gibi, bu yıl da, erkekler smokin veya koyu renk elbise, kadınlar da 20’li, 30’lu yılların giysi ve aksesuarları ile geliyor. 
Armada Otel, bu yıl -bir de sürpriz Cumhuriyet Bayramı armağanı olarak- URART tarafından tasarımlanan rozetlere dönüştürdüğü “K.Atatürk” imzasını, konuklarının yakalarına taşıyor.

(Geçen yılın Eylül ayı gazeteleri karıştırıldığında, 1933’te, Ankara Palas’ta yapılan Cumhuriyet’in Onuncu Yıl Balosu’nun menüsü peşine düşüldüğü görülür... Menüyü arayan Armada Otel, ilk kez Türkiye’de bir Onuncu Yıl Balosu “röprodüksiyonu” gerçekleştirmeyi amaçlamış, ancak devlet arşivleri dahil hiç bir yerde menünün izine rastlamayadığı için basının yardımını istemişti... Sonunda bir “canlı tarih”; o baloda Atatürk’e hizmet eden garson İsmail Cihanoğlu yardımıyla aranan bilgi ve belge bulundu... “Tıpa tıp” aynısı olmasa bile, diğer belgelerle karşılaştırıldığında dönemin gerçeklerine aykırı olmadığı görülen- benzer bir menü, bu kez Cumhuriyet’in 72. yılında ve İstanbul’da uygulanabildi.. Otuzlu yılların giysileri ile Armada’ya gelen 72. yıl konukları, Ümit İris ve Seval Uğur’un tangolarına katıldı, rakılarını o yılların Tekel etiketleri ile bezeli şişelerden içti ve onuncu yılda yenen yemekleri tattı... Aynı menü bu yıl da sunuluyor!)


06 Haziran 1996

Darphane'deki Panayır Yeri ve Kahvesinde Eski İstanbul Eğlencesi


(Haziran 1966)

“Panayır Kahvesi”, 7 Haziran Cuma akşamı, saat 19.30’dan itibaren, hokkabaz, ateş yiyici, cazbant ve benzeri eski İstanbul eğlence tiplerinin canlandırıldığı bir kokteyl ile basına ve turizm acentelerine tanıtılıyor.
Bu mekânda, turizm acenteleri ya da kurum ve kuruluşlar önceden talepte bulunduklarında, özel gruplar için hokkabaz, ateş yiyici, cazbant, sihirbaz, falcı, eski İstanbul giysileri ile fotoğraf çekilebilen “İstanbul Hatırası” köşesi, seyyar satıcılar, fasıl heyeti, rembetiko grubu ve benzeri eski İstanbul eğlenceleri canlandırılabiliyor. Armada Otel, 7 Haziran’da, bir kokteyl ile böyle bir geceyi canlandırdı.

Armada’nın yöneticisi, Kasım Zoto, konu ile ilgili olarak şöyle dedi:
Topkapı Sarayı Eski Darphane binası avlusunda yer alan “Panayır Yeri”nde, yüzyıl başı İstanbul’unda halkın tükettiği yiyecek ve içecek çeşitlerinden örnekler sunuyoruz.. Amacımız, Tarih Vakfı’nın olağanüstü ilgi çeken ve hakkıyla gezmesi en az üç dört saat alan sergilerinden sonra yorulanları, ilgisiz bir atmosfer yerine, olaya anlam katan bir mekânda dinlendirebilmekti. Bu kahvede, yüz kişilik eski kahvelerde kullanılan ve “ıstranca iskemlesi” denen tahta iskemle ve masalar var. İki - üçyüz kişi de ayakta yemek yiyebiliyor. Bazı yiyecekleri sokak tezgahlarında, “nohutlu pilavcı, “poğaçacı/börekçi” gibi bazılarını “seyyar” arabalarımızdan servise sunuyoruz.. Tatlı ve meşrubat arabalarına şambaba, koz helva, gibi unutulmaya yüz tutan eski İstanbul lezzetleri koyduk. Geleneksel “şerbetçi”ler, şerbet ve naneli limonata satıyor.. Bu arada ayaksız küçük su bardaklarından fıçı şarap da unutulmadı. Amacımız, HABITAT bittikten sonra da, Armada Otel’in yanısıra, “Panayır Kahvesi” ile, İstanbullu’lara ve turist gruplarına hizmet vermeye devam etmek..
__________________________

29 Mayıs 1996

Armada'da HAT ve HABITAT


Eski İstanbul yaşam kültürünü çağdaş yorumlarla değerlendirip, yarınlara aktarmak için çaba gösteren Armada Otel’de, HABITAT II süresince açık olacak bir "Hat ve Ebru" sergisi açılıyor. Prof. Dr. Ali Alparslan, Y.Mimar Ali Toy, Ali Rıza Özcan, Tahsin Kurt’un hat, Fuat Başar’ın ebrularının yer aldığı sergi, 30 Mayıs 1996, Perşembe günü, saat 18.00’de açılacak ve 20 Haziran’a kadar devam edecek..
"Hat" sanatının geleneksel eğitimi "Hoca ve öğrenci" ilişkisi biçiminde yaklaşık onbeş yıl sürebiliyor ve "diploma" "hoca icazeti" biçiminde veriliyor. Nitekim sergide eserleri bulunan, yurt içi ve yurt dışında birçok sergiye katılıp, uluslararası yarışmalarda beş ödül alan, talik, divani, rika hatları yazan Y.Mimar Ali Toy da, "icazet"ini, Prof. Dr. Ali Hicaz'dan almış..

28 Mayıs 1996

Darphane'de Panayır Kahvesi


Eski İstanbul yaşam kültürünü çağdaş yorumlarla canlı tutmaya çalışan Armada Otel, şimdi de bir “Panayır Yeri” düzenledi. 
İstanbul'da yapılması planlanan BM Habitat II toplantısı kapsamında Tarih Vakfı tarafından Darphane’de açılacak “Dünya Kenti İstanbul” ve “Tarihten Günümüze Anadolu’da Konut ve Yerleşim” sergileri süresince katılımcılara ve yerli yabancı gruplara hizmet vermek üzere, aynı mekânda hazırlanan "Panayır Kahvesi" de 31 Mayıs’tan 31 Temmuz’a kadar açık olacak. 
Arkeoloji Müzesi giriş kapısının karşısına düşen Darphane çıkışındaki avluda yer alan “Panayır Yeri”nde, yüzyıl başında İstanbul panayırlarında halkın tükettiği yiyecek ve içecek çeşitlerinden örnekler sunuluyor. Yüz kişinin eski kahvelerde kullanılan ve “ıstranca iskemlesi” denen tahta iskemle ve masalarda oturarak, iki - üçyüz kişinin de ayakta alabileceği biçimde yemek yiyebileceği kahvede, bazı yiyecekler sokak tezgahlarında, bazıları da Armada Otel’in “nohutlu pilavcı, “poğaçacı/börekçi” gibi “seyyar” ve otantik arabalarından servise sunulacak.. Tatlı ve meşrubat arabalarında şambaba, koz helva, gibi unutulmaya yüz tutan eski İstanbul lezzetleri bulunacak. Geleneksel “şerbetçi”ler, şerbet ve naneli limonata verecek. 
Önceden bildirildiğinde, “Panayır Yeri”nde, evrensel tercihlere hitabeden özel grup menüleri de hazırlanacak.

20 Şubat 1996

Ahırkapı'da Bayramlaşma ve Armada Şeker Arabası


AHIRKAPI'DA BAYRAM ŞEKER ARABASI İLE KUTLANDI
Eski İstanbul yaşam kültürünü çağdaş yorumlarla yaşatmaya çalışan Armada Otel, "Ramazan 1416" programını Şeker Bayramı'nda "BAYRAMLAŞMA" ile noktaladı.
Bayramın birinci günü sabahı Havuzlu Kahve'de, tüm Armada mensupları, dostları ve otelde kalan turistlerin de katıldığı bir "Bayramlaşma" yapıldı. Bu sırada, eski İstanbul sokak kültürü ögelerinden biri olan ve hizmete girdiğinden beri, Armada'nın günlük yaşamında otel içinde pratik işlevler yüklenen "araba"lardan biri süslendi ve "ŞEKER ARABASI" oldu. Bir diğer "LİKÖR ARABASI"ndan ise, yaz aylarında Teras güneşinde bekletilerek otelde yapılan vişne likörü ile diğer lezzetli Türk likörleri sunuldu..



İçinde, tarçınlı, naneli, güllü, susamlı, fındıklı, portakal ve limonlu, bergamutlu akide şekerleri ve lokumların bulunduğu "Şeker Arabası" da sonra sokağa çıkarak, çocuklara ve mahalleliye şeker dağıttı.. Bu esnada Ahırkapılı "mahalli müzisyenler" klarnet ve darbukaları ile arabaya eşlik ettiler.