06 Mart 2007

Armada'da Bir Mart Klasiği: "Tango Pasion"

Omer Ocampo – Monica Romero çifti bu Mart’ta da geliyor...
Tangoseverler, 25 Pazar akşamını boş tutun!

Armada’da yıllardan beri süregelen tango, son yıllarda Mart ayında Tango Pasion ile zirve yapıyor. 1994'ten beri ünü dünyaya yayılan Arjantin grubu “Tango Pasion”un başdansçıları Omer Ocampo - Monika Romero çifti bu yıl da 25 Mart 2007, Pazar akşamı pistimizde olacak. 25 Mart Pazar, tango orkestrası eşliğinde dansedilen “her ayın son pazarı” uygulamasına da denk geliyor. İkili, Buenos Aires'de yaşıyor ve birlikte kurdukları Los Ocampo ile başlı başına birer ekol oluşturuyorlar.
Sanatçıların web sitesi: http://www.losocampo.com.ar/

Omer Ocampo – Monica Romero
(Fotoğraf: Alain Boccard)
Aşağıdaki bağlantıyı tıklarsanız Chi Dergisi'nin ikili ile yaptığı güzel bir röportaj var:

Armada 25 Mart Programı ise şöyle:
21.00 Açılış
21.00-22.00 Özdener Koyutürk Tango Orkestrası- Ümit İris ve Seval Uğur Mutlu eşliğinde dans
22.00-23.00 “Tango Pasion”- Ocampo-Romero ikilisinden özel gösteri
23.00-24.00 Özdener Koyutürk Tango Orkestrası
Bu nefes kesen gösterinin de yer alacağı tango akşamının menüsünde yemek olmayacak. Buna karşılık, 2 kadeh yerli içki ve meyve tabağı sunulacak.
Ederi: KDV dahil, 1 Kişi için 35 YTL.


Rezervasyon ve ayrıntılı bilgi için:
ARMADA OTEL Satış Ekibi

Tel: 0212 - 455 44 55
E-posta: infosatis@armadahotel.com.tr
Bülent Tağcı (0 212 455 44 72)
Zerrin Kelebek (0 212 455 44 70)

03 Mart 2007

"İstanbul Sözlüğü"ne Madde Yazar mıydınız?

"Gazete İstanbul", İnternet üzerinden, İstanbul'la ilgili görüşlerin yazıldığı maddelerden oluşacak ve 1 milyon maddeyle 2010'a kadar tamamlanacak İstanbul Sözlüğü'nü katkılarınıza açtı!

Bugünkü Cumhuriyet Hafta Sonu eki'nde Zuhal Aytolun'un haberi:

İstanbul böyle bir sözlük görmedi

Öznel olması dolayısıyla canlı ve yaşayan bu İstanbul sözlüğünün örneği, dünyada başka hiçbir kentte yok...
Doğal ve tarihi güzellikleriyle, özgürlük çağrışımıyla hem çok kalabalık olabilen hem de yalnızlığın en derinlerde yaşanabileceği bir kent İstanbul. Adına şarkılar, şiirler, romanlar yazılan bu kentte, örneği pek fazla olmayan tek kişilik bankla da izlenebilir şehrin güzellikleri, kalabalık mı kalabalık İstiklal Caddesi'nde de... Doğal güzellikleri gün geçtikçe tahribe uğrayan, ama yine de yaşayanlara ihanet etmeyen, trafiğiyle ve karmaşasıyla yoran ama kendisine de aşık eden bu kent, milyonlarca hayat hikayesi barındırıyor içinde... İstanbul'u farklı algılayışlarla yaşayanların ağzından, kaç hikaye, kaç anı dinleyebilir insan, kimbilir? İşte bu sorulardan yola çıkarak, 2010'a kadar 1 milyon maddelik canlı bir İstanbul sözlüğü oluşturmak için çıkmış yola bir kaç idealist ve İstanbulsever. Proje Koordinatörü Ömer Asan sözlüğün ortaya çıkış sürecini şöyle anlatıyor:

"İstanbul sözlüğünü, canlı sözlük yapabilir miyiz düşüncesiyle başladık çalışmaya. Şöyle ki; her isteyen İstanbulla ilgili bir madde yazsın, görüşünü belirtsin ve içine kendisini de katsın, daha sonra eklenecek maddelerde de aynı üslup devam etsin istedik. Bir nevi sözlü tarihi, canlı sözlüğe çevirebilir miyiz düşüncesi bizi harekete geçirdi."
Asan "İstanbul Sözlüğü"nü yayına açmadan önce neler yapıldığını şöyle anlatmış Aytolun'a:

"Kentlerin sözlükleri var mı diye çok araştırdık ancak bu kadar kapsamlı bir çalışmaya rastlamadık. Hiçbir kentin böyle bir sözlüğü yok. Hazırlanacak İstanbul sözlüğünün önemli bir diğer özelliği de dünyada ilk oluşu. Hedef öncelikle 2010. Ancak yetişmezse de yüzbinlerce maddenin olduğu bir sözlük çıkacak ve yine de internetten maddelerin kaydına devam edilecek. '2010 Kültür Başkenti İstanbul' için de başvuru kitabı olması özelliği taşıyacak. Sadece yazılar değil, fotoğraflar da gönderilebiliyor. 'Yaz gönder çek gönder' linkine İstanbul fotoğraflarını göndermek yeterli."

Bu Sözlük, proje sahiplerinin İstanbulla ilgili ilk çalışması değil. Daha önce, Heyamola Yayınları olarak "Ömür Biter İstanbul Bitmez" adında bir kitap hazırlamışlar. Eray Canberk ve Rüknü Özkök , İstanbul sokaklarını tek tek gezerek, kaldırım taşları, çeşmeleri ve evleriyle İstanbul'u yazmış.

Benim bu kente bir borcum var!

35 yıldır yaşadığı İstanbul'u, küreselleşmenin başkenti olarak tanımlıyan Asan: "Buraya gelen her şey, Türkiye'nin dört bir yanına yayılıyor ve kullanılıyor, o da yetmiyor, Ortadoğu'ya ve Asya ülkelerine yayılıyor. Çocuk yaşta geldiğim ve yetiştiğim bu kentte, eğer varsa bir birikimim ve şekillenmiş bir kimliğim, bunları bana İstanbul kattı. Bu seçkin kente ne kadar kötülük ettiysek de o bize kötülük etmiyor. Benim bu şehre bir borcum var."
diyerek "Gazete İstanbul"a nasıl varıldığını anlatmış. Genel Yayın Yönetmenliğini Ethem Yüksel'in yaptığı Gazete İstanbul, gönüllülerden oluşan bir ekip ve elden dağıtımla şu anda sadece Anadolu yakasında dağıtılıyor. Ama Internet üzerinde 24/7 erişime açık!

Biz Armada ekibi olarak İstanbul Sözlüğü'ne ilk olarak "Tarihi Yarımada Yürüyüş Yolları" maddesini ekledik! Siz ne ekleyeceksiniz?