Armada ve dans etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Armada ve dans etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

06 Kasım 2017

Kasım'da Rembetiko Başkadır!

Bu yıl kış erken bastırdı... Soğukların kendini iyice hissettirdiği bu günlerde Rembetiko coşkusuyla içiniz ısınacak! Program her zamanki gibi 20.30’da başlayacak ve gece yarısı son bulacak...

24 Kasım 2017, Çarşamba 20.30 - 24.00 Armada Salon





Rembetiko Akşam Yemeği Menüsü:
Soğuk Başlangıçlar
Zeytinyağlı Sarma, Çerkes Tavuğu, Fasulye Pilaki, Tarama, Pancar, Beyaz Peynir, Haydari, Marine Kırmızı Biber, Rus Salatası, Pazı Salatası
Sıcak Mezeler
Pazılı Yaprak Dolma, Mücver, Peynir ve Ispanaklı Muska Böreği
Ana Yemek
Hünkâr Beğendi veya Kurkutlu Mezgit Tava
Meyve-Tatlı
Armada’nın meşhur Kabak Tatlısı ve Mevsim Meyveleri
Gecenin sonunda;
Armada Çorba Arabası’ndan İşkembe Çorbası…
İçecek
Limitsiz yerli içecek ve meşrubat

1 Kişi: 150.- TL

Rembetiko Yemeksiz Menü*
Meyve Tabağı 
Beyaz Peynir, Kavun 
2 Kadeh/Bardak Yerli İçecek

1 Kişi: 85.- TL
Armada Salon’un arka bölümlerinde ve zeminden yükseltilmiş masalarda



NOT: Stelyo Berber ile Pelin Suer tarafından 2009’da kurulan “Café Aman İstanbul” hakkında daha ayrıntılı bilgi için lütfen bkz: facebook.com/cafeamanistanbul/

29 Nisan 2016

2016 Dünya Dans Günü'nüz Kutlu Olsun!

Armada ve Dans...

Kurulduğumuz 1994'den beri birbirinden hiç ayrılmayan ikili!
Ve bugün, yine bir uluslararası Dünya Dans Günü... 
2004 Dünya Dans Günü'nde Ümit İris ve resmi bildiriyi okuyan Seval Uğur... 

Bu yılın resmi mesajı da Dünya Dans Konseyi Başkanı Alkis Raftis tarafından kaleme alınmış. Raftis, 2016 Dünya Dans Günü'nü, insanların en temel ihtiyaçlarından biri olan "dans"ı öğretmek için, yaşanan tüm ekonomik krizlere rağmen, kapılarını açık tutmaya çalışan "Dans Okulları"na adamış...
Sahnelerde gözükmeyen ama dans derslerinde danseden sayısının, göz önünde olanlardan on misli fazla olduğuna da dikkat çekmiş...

Ne diyelim; dans hiç eksilmesin hayatınızdan ve
Dünya Dans Günü'nüz kutlu olsun!

02 Kasım 2015

Armada’yı çok hareketli günler bekliyor!


Tango meraklılarını, 5-8 Kasım 2015 tarihlerinde yapılacak ‘‘İstanbul Tango Ritual’’ festivalinde yine Armada’da ağırlıyoruz. Kendine özgü şık kostümleriyle bize aşkı, tutkuyu, özlemi, hüzün ve coşkuyu bir arada yaşatan bu görkemli dansı, dünyaca ünlü Tango ustalarının nefes kesen performansları ile izlemeye hazır mısınız?



FESTİVAL PROGRAMI:

5 Kasım Perşembe
21.30-04.00: Açılış Milongası
YEM Milonga- Yapı Endüstri Merkezi
DJ: Alexandra KOTELNITSKAYA

6 Kasım Cuma
14.00-19.30: Atölye Çalışmaları- ARMADA OTEL
14.00-18.00: Tango Café- ARMADA OTEL
DJ: Neşet Topaloğlu
21.30- 05.00: Grand Wyndham Hotel Levent
Charli Chaplin Salonu
DJ: ‘’El Popul’’ AndreaCastelloGasperini

7 Kasım Cumartesi
12.00-19.30 Atölye Çalışmaları- ARMADA OTEL
14.00-18.00: Tango Café- ARMADA OTEL
DJ: Gükhan Nalbant
21.30- 05.00: BosphorusMilonga- Suada
DJ: Punto y Branca

8 Kasım Pazar
12.00-19.30 Atölye Çalışmaları- ARMADA OTEL
14.00-19.30: Tango Café- ARMADA OTEL
DJ: Sermet Sünnetçioğlu
21.00- 02.00: Kapanış Milongası – ARMADA OTEL
DJ: YulinChen

9 Kasım Pazartesi
21.00-01.30: AfterRitualMilonga- ARMADA OTEL

Katılım Şartları ve Ayrıntılı Bilgi için: www.istangoritual.org

29 Nisan 2015

Bugün Dünya Dans Günü!

Bugün dansın tüm dünyada kutlandığı, kutsandığı gün... 29 Nisan!
Armada ve Dans... Ayrılmaz ikili. Bu vesile ile Armada'da danseden, dansı seven tüm dostlarımızı sevgi ve saygıyla kutluyoruz. Yaşam sevinciniz hiç eksilmesin...

2015 DÜNYA DANS GÜNÜ - UNESCO RESMİ MESAJI:

Alkis Raftis
Bir asır evvel ünlü Rus organizatör Sergey Diaghilev performanslarına katkıda bulunmaları için dönemin en yetenekli ressamlarını ve müzisyenlerini birlikte çalışmaya davet ederek balede bir devrim yaratmıştır. Benim günümüz koreograflarında gördüğüm durum ise diğer sanat dallarını göz ardı ettikleri ve eserlerini diğer alanlardaki eşdeğerleri ile aynı potada eritip sergileme ihtiyacı hissetmedikleri.

     Eminim ki insanlar daha çok sanat dalının dahil olduğu dans performanslarını izlemekten büyük keyif alacaktır ki klasik sanatlardan bahsedecek olursak; resim, heykel, tiyatro, müzik, şiir, mimari sanat dallarının yanı sıra daha modern olarak nitelendirilebilecek fotoğraf, sinema, multimedya, aydınlatma tasarımı, ses tasarımı gibi dallar tüm duyulara hitap etmektedir. Hatta ve hatta daha ileri gidecek olursak beşeri bilimler (tarih, edebiyat, felsefe ve dilbilimi) dahi koreografileri zenginleştirmek için kullanılabilmelidir. Ben şahsen özellikle hikaye anlatımı, dövüş sanatları - ve samimiyetle söyleyebilirim ki - mutfak sanatlarının da dahil olduğu temsillerden büyük keyif alırım.

       Tüm bunlar aslında hiç de yeni sayılmaz. Antik Yunan sempozyumlarından yukarıda saydığımız tüm sanat dalları bir arada sergilenmekteydi. 25 yüzyıl sonra biz de mümkün olan en fazla sayıda sanat dalının aynı performans içinde bir bütün olarak sergilenebileceği fikrine geri dönebiliriz. 

       Bu sene Uluslararası Dans Konseyi (CID) bir kardeş organizasyon ile güçlerini birleştirerek Dünya Dans gününü kutlamaktadır. Uluslararası Sanat Topluluğu (International Association of Art IAA/AIAP), bağımsız bir sivil toplum örgütü olup merkez ofisleri, UNESCO ofisimizin hemen yanında konuşlanmıştır. Sunduğumuz ortak önerimiz ise dansın; resim, çizim, heykel ve/veya görsel sanatlar dalındaki diğer yaratıcı çalışma alanları ile bir arada sunulabilmesidir. 

    IAA/AIAP başkanı Meksikalı Ms. Rosa-Maria Burillo’ya onlarca ülkeden sanatçıları bu konuda harekete geçirdiği ve ortak etkinliklerde, temsillerde, sergilerde, performanslarda, FlashMoblarda ibadet buluşmalarında, terapi seanslarında ve ziyafetlerde (neden olmasın ki?) koreograflar, dansçılar ve dans eğitmeleri ile beraber çalışabilmelerini sağladığı için şükranlarımı sunuyorum.


Alkis Raftis
Uluslararası Dans Konseyi Başkanı
UNESCO, Paris

25 Nisan 2014

32. Uluslararası Dans Günü! 2014 Mesajı: "Şansını zorla, Danstan da asla vageçme!"


UNESCO'nun 1982'de başlattığı "29 Nisan Dünya Dans Günü"nde her yıl önemli bir dans ustasının mesajı dünya ile paylaşılıyor... Aynı gün Uluslararası Tiyatro Enstitüsü (ITI) eliyle bütün dünyada dans günü kutlamaları yapılıyor. Bu yılın mesajını 1973 doğumlu Fransız koreograf, Accrorap, Käfig ve Pôle Pik dans kumpanyalarının kurucusu, sokak dansçılığından gelen ve Hip-Hop kültürünü kurumsallaştıran Mourad Merzouki yazmış. Merzouki, 29 Nisan 2014, Salı akşamı da Paris'te, UNESCO binasında yapılacak törende mesajını bizzat okuyacak. Daha sonra dans gösterilerine geçilecek...

Merzouki, her sanatçının sanatıyla gurur duyduğunu, sanatın dünyayı keşfetmek, insanlığın ne anlama geldiğini anlatan bir dil olduğunu vurguladığı mesajında dansın kendisi ve dünya için ne kadar önemli olduğunu belirtiyor.


Danstaki şiirsellik onu rahatlatırken, dansın doğasında bulunan disiplinin, onun için bir etik oluşturduğunu, böylece hergün dünyayı yeniden keşfedebildiğini, güçlendiğini, enerji ve özgüven kazandığını söylüyor.  Fakat Merzouki gene de rahatsız. Rahatsızlığı, toplumsal ve etnik farklılıkların kültürel bir zenginlik olarak kucaklanması yerine, dünyada hergün tanık olunduğu gibi, anlayışsızlık ve ayrımcı tavrın yaygınlaşmasından, sokaktaki gençlerin gelecekleri hakkında hiçbir güvenceye sahip olmamasından kaynaklanıyor. Kendisinin de önce onlardan biri olduğunu belirten Merzouki, dans onun hayatında nasıl yeni ufuklar açıp, onu saygın bir vatandaş kıldıysa, herkesin hayatında da benzer etki yapabileceğini düşünüyor.
"Siz riski göze alıp kendi şansınızı zorlarsanız ve bunda kararlı davranırsanız, göreceksiniz buna alışılacaktır" diyen René Char'a da bir gönderme yapan Merzouki'nin 2014 yılı için temel mesajı şu: "Kendi hayatınız için başkasının biçtiği rollerle yetinmeyip, şansınızı zorlayın! Düşseniz de ayağa kalkıp yeniden deneyin. Ama danstan asla vazgeçmeyin!" 

Armada da İstanbul tarzı yaşam ögeleri arasında vaktiyle önemli yeri olan "dans"a sahip çıkan, koruyan ve onu yaşatmaya çalışan bir kurum olarak bu mesaja içten katılır ve şimdiden
"Dünya Dans Günü'nüz Kutlu Olsun" der!

* * * * * * * *
Dünya Dans Günü 2014 mesajının İngilizce orijinali ve Paris'teki Kutlama Programı:

Mourad Merzouki's Message
Every artist takes pride in his art.
Every artist will always defend the art form whose encounter has changed his life.
For that which he has sought and lost and for that which he has the burning desire to share: be it the echo of a voice, the discovered word, the interpretation of a text for humanity, the music without which the universe will stop speaking to us, or the movement which opens the doors to grace.
I have, for dance, not only the pride of a dancer and choreographer, but profound gratitude. Dance gave me my lucky break. It has become my ethics by virtue of its discipline and provided the means through which I discover the world daily.
Closer to me than anything else, it gives me strength each day through the energy and generosity as only dance can. Its poetry comforts me.
Could I say that I wouldn’t exist without dance? Without the capacity for expression it has given me? Without the confidence I have found in it to overcome my fears, to avoid dead ends?
Thanks to dance, immersed in the beauty and complexity of the world, I have become a citizen. A peculiar citizen who reinvents the social codes in the course of his encounters, remaining true to the values of the hip-hop culture which transforms negative energy into a positive force.
I live and breathe dance daily as an honour. But I am living with this honour deeply concerned. I witness around me the loss of bearings and the inability of some of the youth from the working class, growing up in tension and frustration, to imagine their future. I am one of them; so are we all. I am driven, perhaps more than others, by setting an example, to help them fuel their lust for life. 
For isn’t society richer with the richness of each of us?
Culture, more than any discourse, unites. So have courage and take risks despite the obstacles and the hatred with which you will no doubt be confronted; the beauty of the world will always be by your side. Like dance has been for me. With its singular force to eliminate social and ethnic distinctions, leaving but the movement of bodies in their essence, of human beings returning to their pure expression, unique and shared.
I would like to end by quoting René Char whose words remind me daily to not let anyone confine us to scripted roles.
“Push your luck, hold on tight to your good fortune, and take your risk. Watching you, they will get used to it.”
So try, fail, start all over again but above all, dance, never stop dancing!
Translation: Petya Hristova and Charlene Lim
Programme of the 29th April evening: 
-Reading of the international message 2014 by Mourad Merzouki ;
-Screening of video excerpts ;
-Dance performances: Company Käfig, Mourad Merzouki – excerpts from the company’s repertoire ; Company Massala, Fouad Boussouf – Transe ; Company XXe Tribu, François Lamargot – Akasha.

UNESCO, 125 av. de Suffren
Tuesday 29th april, 7.30 pm
Free entrance upon reservation
RSVP: +33 1 45 68 48 82 / info@iti-worldwide.org 
Contact information: Zoé Simard, Events & Communication Manager, ITI, z.simard@iti-worldwide.org 
With the support of the Permanent Delegation of France to UNESCO, and the Centre chorégraphique National de Créteil et du Val de Marne / Compagnie Käfig.

29 Nisan 2012

29 Nisan Dünya Dans Günü 2012

Bugün 29 Nisan!

Armada, "Dünya Dans Gününüz Kutlu Olsun" der...

Her yıl olduğu gibi bu yıl da UNESCO, Dünya Dans Günü için bir uluslararası mesaj yayınladı. Bu yılın mesajı, "dansla tedavi" konusuna ağırlık veriyor, sağlık bakanlıklarına, sosyal sigorta kurumlarına uzman tavsiyesi ile önerildiğinde dansla terapi/tedavi masraflarını karşılamaya, bilimsel kurumları da bu konuda daha çok araştırma yapmaya, müfredata dansla tedavi dersleri koymaya davet ediyor.
Aşağıda bu yılın UNESCO mesajının tam metnini bulabilirsiniz.

Öte yandan Türkiye'den de dünyaya bir mesaj verildi. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Baş Koreografı Mehmet Balkan'ın kaleme aldığı metin şöyle:


DÜNYA DANS GÜNÜ BİLDİRİSİ
Dansın ufuklarını genişleten, tüm ömrünü Bale’ye adamış olan Fransız Dansçı, Koreograf, Yönetmen ve “Balenin Shakespeare’i” olarak anılan Jean Georges Noverre’in doğum günü olan 29 Nisan, Uluslararası Tiyatro Enstitüsü Dans Komitesi ile Unesco tarafından Dünya Dans Günü olarak ilan edilmiştir ve bütün ülkelerde her sene coşkuyla kutlanmaktadır.
İnsanlık tarihi kadar eski bir edim dans...
Önce bir araçtı... İnsanın kendini anlatma, duygularını açığa vurma yolu...
İnsanın evrimiyle birlikte gelişti... Dünyanın dört köşesinden gelen yerel devinimler birbirine karıştı... Kolbastıdan tangoya, yaşama renk katıyor...
Ama “eğlence”nin ötesinde, topluluklara seyir zevki veren, insan vücudunun sınırlarının zorlandığı, soyut ve somut anlatımların içiçe geçtiği bir estetik değer, bir sanat dalı...
İster bale deyin, ister çağdaş dans, insanlar yaşadıkça her türüyle varlığını sürdürecektir dans...
Dansa gönül vermiş herkese...
Hayatın ifadesi, 
Tangodan, Baleye… Rock’n Roll'den Folklore...
Folklorden, Modern Dansa ... 
yaşı ve ırkı ne olursa olsun..
Dünya Dans gününüz kutlu olsun.
  
29 Nisan 2012
Mehmet BALKAN

* * * * * * * * * * * * * * * * * * * *

DÜNYA DANS GÜNÜ 2012 UNESCO RESMİ MESAJI



Eğer anahtar kelime olarak “tedavi / terapi” sözcüğünü kullanarak Küresel Dans Rehberi’nde bir arama yaparsanız 2600 civarı içerik bulursunuz. Bu da yaklaşık her yüz profesyonel dansçıdan birinin, bir çeşit terapi hizmeti sağladığı anlamına gelir. % 0.01 her nekadar  çok küçük bir yüzde ise de “terapi” muhtemelen dans sektörünün en hızla büyüyen dalıdır. Kurs ve atölye çalışmalarının çoğalması dans terapistlerinin sayısının her yıl ikiye katlanma potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir. Nitelikli profesyoneller hastane, sağlık merkezleri, yaşlı bakımevleri, hapishaneler ya akıl sağlığı merkezlerinde giderek daha sık istihdam edilmektedir. Terapi sınıfları açan dans okullarının yanısıra özel uygulamalar da katlanarak artmaktadır.

Dans ile tedavinin patlama yapmış olması birçok ülkede, Sağlık Bakanlığı uygulamalarından kaynaklanabilir... Bir diğer neden, modern yaşamın insanı temel işlevlerine yabancılaştırması nedeniyle, insanların dansın iyileştirici gücünü yeniden keşfetmekte oluşudur. 
Dans kesinlikle sağlıklı bir kişiye kendini daha iyi hissettirir. Ancak, bir psikolojik sorunu dans yoluyla hafifletmek için kanıt aramak başka bir şeydir. Geleneksel toplumlar, toplumsal buluşmalar ve geleneklerini koruyarak insanlara kendini daha iyi hissettiren fırsatları da sunarlar.  Bu etkinlikler bizim toplumlarımızda gözardı edildiğinden, şimdi bu ihtiyaç, profesyonel yardımlara dönüşmektedir.  Belli bazı hastalıkların tedavisi için belli dansların kullanıldığı olmuştur. Bu dansların bugün de aynı amaçla kullanılıp kullanılmayacağı araştırılmalıdır. 

Daha etkileyici olan, hastaların kendi danslarıyla değil de başka bir kişinin dansı ile tedavi edilmiş olmasıdır. Dünyanın birçok ülkesinde onları yararlı buldukları için insanlar asırlık uygulamalara devam etmekte ve bunun için de şifacılara, şamanlara ve büyücülere başvurmaktadır. Sanayileşmiş toplumlar tarafından günümüze kadar dışlanan bu danslar da ciddi araştırılmayı hak etmektedir. 
Çağdaş dans terapisi, henüz birkaç on yıl yaşında olmasına rağmen, kısmen de olsa geleneksel uygulamalara dayalı yeni teknikler  geliştirmiştir. Böylece, teoride ve pratikte bir bilgi tabanı oluşmaktadır. Ama daha yapılması gereken çok şey vardır.
Üniversiteleri, müfredata dans terapisi dersleri koymaya, hükümetleri dans terapistliğini bağımsız bir meslek olarak tanımaya ve sosyal sigorta kurumlarını doktorlar, psikologlar ve diğer birincil tedavi uzmanları tarafından önerildiğinde, dansla tedavinin masraflarını karşılamaya davet ediyoruz!
                                                                   Alkis Raftis
                                      CID Uluslararası Dans Konseyi Başkanı
                                                                UNESCO, Paris

24 Nisan 2007

UNESCO Uluslararası Dans Günü 2007 Mesajı

Sasha Waltz


İnsan, yaşgünlerinde, düğünlerde, sokaklarda, oturma odalarında, sahnede, sahne arkasında danseder. Neşeyi ve üzüntüyü, törensel ve ortadaki bir deney olarak iletmek için.

Dans, evrensel bir dildir: barış dolu bir dünya için, eşitlik, hoşgörü ve merhamet için bir elçi! Dans bize duyarlılığı, bilinçliliği ve içinde yaşadığımız ana dikkat etmeyi öğretir.

Dans, bizim canlı olduğumuzun bir belirtisidir. Dans, dönüşümdür. Dans, ruhu yerli yerine koyar, dans bedene bir ruhsal boyut katar.

Dans, kendi bedenimizi hissetmemizi mümkün kılar, yükselmemizi, bir başka beden olmak için, onun da ötesine geçmemizi sağlar. Dans etmek, evrenin titreşimine etkin olarak katılmak demektir." (*)

Armada bu yıl, 29 Nisan Dünya Dans Günü'nü bir gün önce, 28 Nisan Cumartesi akşamı SalsaTürk'ün, Türkiye Latin Dans Şampiyonu İsmet Müftüoğlu'nun da desteğiyle düzenlediği "Latin Parti" ile kutluyor... O gece emektar Ahırkapı pisti, yine nice salsa, bachata, cha cha, merenge, jive, rumba, tango, hip-hop'lara evsahipliği edecek!
Dans eksilmesin hayatınızdan!
(*) Kaynak: http://iti.unesco.org
Sasha Waltz, 1963 doğumlu, Alman dansçı ve koreograf.
Mesajın 3 dilden ve özel tasarımı ile yayınlandığı adres:
http://www.iti-worldwide.org/docs/public/07iddbrochure.pdf

06 Mart 2007

Armada'da Bir Mart Klasiği: "Tango Pasion"

Omer Ocampo – Monica Romero çifti bu Mart’ta da geliyor...
Tangoseverler, 25 Pazar akşamını boş tutun!

Armada’da yıllardan beri süregelen tango, son yıllarda Mart ayında Tango Pasion ile zirve yapıyor. 1994'ten beri ünü dünyaya yayılan Arjantin grubu “Tango Pasion”un başdansçıları Omer Ocampo - Monika Romero çifti bu yıl da 25 Mart 2007, Pazar akşamı pistimizde olacak. 25 Mart Pazar, tango orkestrası eşliğinde dansedilen “her ayın son pazarı” uygulamasına da denk geliyor. İkili, Buenos Aires'de yaşıyor ve birlikte kurdukları Los Ocampo ile başlı başına birer ekol oluşturuyorlar.
Sanatçıların web sitesi: http://www.losocampo.com.ar/

Omer Ocampo – Monica Romero
(Fotoğraf: Alain Boccard)
Aşağıdaki bağlantıyı tıklarsanız Chi Dergisi'nin ikili ile yaptığı güzel bir röportaj var:

Armada 25 Mart Programı ise şöyle:
21.00 Açılış
21.00-22.00 Özdener Koyutürk Tango Orkestrası- Ümit İris ve Seval Uğur Mutlu eşliğinde dans
22.00-23.00 “Tango Pasion”- Ocampo-Romero ikilisinden özel gösteri
23.00-24.00 Özdener Koyutürk Tango Orkestrası
Bu nefes kesen gösterinin de yer alacağı tango akşamının menüsünde yemek olmayacak. Buna karşılık, 2 kadeh yerli içki ve meyve tabağı sunulacak.
Ederi: KDV dahil, 1 Kişi için 35 YTL.


Rezervasyon ve ayrıntılı bilgi için:
ARMADA OTEL Satış Ekibi

Tel: 0212 - 455 44 55
E-posta: infosatis@armadahotel.com.tr
Bülent Tağcı (0 212 455 44 72)
Zerrin Kelebek (0 212 455 44 70)

22 Şubat 1999

Armada'da Tango'nun 5. Yaşgününde Band-O-Neon Rüzgari...


Armada’da Tango’nun 5. yaşgünü kutlamaları için Avusturya’dan davet edilen “Band–O–Neon” grubu, tangoseverlere dört özel gece yaşatacak. Ulaşımları Türk Hava Yolları sponsorluğunda gerçekleşecek grup, 14-17 Mart tarihlerinde İstanbul’da olacak…

Tango müdavimlerinin gözde mekânı olan Armada, “Tangolu Pazar Akşamları”nın 5. yaşgününü, 14 - 17 Mart 1999 tarihleri arasında konserler verecek “Band-O-Neon” grubu ile kutluyor. Armada Ahırkapı Lokantası’nda gerçekleştirilecek olan tango müziği ve dans gösterileri saat 22.00’de başlayıp, konukların da katılımıyla gece yarısına kadar sürecek. 

Orta Avrupa’nın yegâne otantik tango orkestrası “Band-O-Neon” (Orquesta Tipica del Tango) Türk, Arjantinli, Avusturyalı ve Polonyalı sanatçılardan oluşuyor. 11 kişilik orkestra, ismini tangonun en tipik enstrümanı olan “bandoneon”dan almış.
Band-O-Neon - http://www.tango-bandoneon.at/

Viyana merkezli bu grubun repertuvarında kusursuz yorumladığı Arjantin tangolarının yanısıra, Türkçe sözlü tangolar da yeralıyor. Gerçek tango aranjman teknikleriyle yeniden yorumlanan Türkçe tangolar, “Band-O-Neon”un Avrupa ülkelerinde verdiği konserlerinde de büyük ilgi görüyor.