kültürel koruma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kültürel koruma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

06 Eylül 2012

İstanbul’u Yaşamak ve Yaşatmak...


İstanbul'un kültürel kimliğinin ve İstanbul tarzı yaşam öğelerinin araştırılması, aralarından bugün de yaşatılabilecek olanlarının bulunması ve çağdaş yorumlarla yarınlara aktarılması biçiminde özetlenebilecek “Sahiplenme, Koruma ve Yaşatma” politikası, kurum kültürümüzün temelini oluşturur.

Tarihi merkezin kalbindeki Armada Otel'i tanıdıkça İstanbul'u, İstanbul'u keşfettikçe Armada Otel'i daha iyi anlarsınız. Çünkü amacımız, yalnızca bir şehir oteli olmanın ötesinde, "İstanbul'u İstanbul yapan değerleri ve "İstanbul yaşam tarzını" araştırarak, yorumlayarak ve yeniden hayata geçirerek, özgün bir İstanbul’u size doyasıya yaşatmak...

20. yaşımız yaklaşırken, kurulduğumuz 1994 yılından bu güne kadar tamamladığımız çalışmaları bir araya getirerek siz saygı değer dostlarımızla paylaşmak istedik.

İstanbul’a duyduğumuz saygı, tutku ve aşkın birer yansıması olan bu çalışmalarda bizleri destekleyen tüm “İstanbulsever” dostlarımıza teşekkürlerimizi sunarız.

ARMADA: SAHİPLENİR. KORUR. YAŞATIR

Kurulduğu 1994'den bu güne kadar Armada eliyle gerçekleşen projeleri görmek için lütfen tıklayın!


06 Temmuz 2007

Armada'nın Emektar 0321-H Mercedes Benz Otobüsüne "İkinci Hayat"

Armada’nın 1995’de restore ettiği “İstanbul’un en eski Mercedes Benz otobüslerinden biri” 10 yıl sonra, şeker pembeli, mavili yeni yüzüyle yeniden İstanbul trafiğinde...İstanbul kültürünü yaşatmayı bir kurum felsefesi olarak hizmete girdiği 1994’den beri benimseyen ve uygulayagelen Armada Otel, bu bağlamda 1995 yılında “İstanbul’un en eski Mercedes otobüslerinden biri”ni, bir “0321 H Mercedes Benz”i (Ruhsatına göre 1957 model!)  bulmuş, onarmış ve kullanıma sokmuştu!
Turizm dünyasında ‘50’li yılların “Mercedes Benz” otobüslerini benzerlerinden ayırdeden özellik de şuydu: Bu otobüslerde dönemin toplu taşıma teknolojisinde bir yenilik olarak motor önden alınıp, arkaya koyulmuş, böylece daha iyi bir ses izolasyonu sağlanmıştı. Öte yandan artırılmış ısı yalıtımı ile sağlanan konfor da üzerine eklenince bu otobüsler, trenle başlayan ve sabit noktalar arasında seyreden turizm hareketini gölgede bırakmışlardı... Aynı otobüs, 1950 – 1970 yılları arasında, İstanbul’da sehir içi ve şehirlerarası toplu taşımada ve turizm turlarında kullanılmıştı.
Armada’nın 1995’de bu otobüsü bulup restore ederek kullanıma sokması, eski İstanbul tutkunlarının, özellikle yerli yabancı '50 kuşağının, gençlik anılarını canlandırması, meraklıları için de geçmişe tanıklık yaratması bakımından bir sevinç kaynağı olmuştu. (Şu bağlantıda da Türkiye’deki meraklılarının “Wow Türkiye” forumunda 2006 yılında yeniden konu ettiği Armada’nın 0321-H Mercedes’inin öyküsü var: http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=22859&start=0 ) 0321-H, orijinal kemik direksiyonu, yolcu bagaj fileleri, yuvarlak hatları, ve tarihi yarımadada her yere girip çıkmasına elverişli boyutları ile Türk basınında da geniş çapta yer almıştı. Haberler Mercedes’in Almanya’daki merkezinin kulağına kadar gidince, olayı bir de yerinde görmek isteyen firma, Armada’ya bir ekip göndermiş ve otobüsün gerçekten çalışıp çalışmadığını, tarihi surların altından geçip geçemediğini saptamak amacıyla bir şehir turuna çıkmıştı. Aynı ekip, Almanya’ya dönünce bu konuyu uluslararası dağıtımla yayınlanan Mercedes Dergisi’nde haber konusu yapmış, otobüsü de Avrupa'da, "kendi türünün yaşamını trafikte profesyonelce sürdüren tek örneği" ilan etmişti...

Armada’nın emektar otobüsü o tarihten 2007’ye kadar neler gördü neler geçirdi... Dili olsa da anlatsa! Düğün alaylarını, gezginleri, İstanbulseverleri taşıdı durdu, reklamcılara ve film yapımcılarına set oldu, ama hiç sesini çıkarmadan, “arıza yapmadan” hep çalıştı...

Ne var ki, 1995’den 2007’ye kadar geçen 12 yıl içinde emektar otobüs de yaşlandı yeniden. Gençleşmek, onarılmak, yeniden güzelleşmek istedi.

Artık bilgi çağına da erişmişti. Bu yüzden emektar “0321-H”a yapılacak “ikinci estetik operasyon” için Internet’in sağladığı olanaklar aracılığıyla ve koleksiyonculara ulaşılarak, en albenili görüntüler arandı. Öncelikle o dönemde kullanılan renkler ve desenlerin uygulama örnekleri bulundu. Daha sonra ilk restorasyonda yapılmış olan hatalar giderilerek yeniden ve aslına % 80-90 oranında sadık kalınarak restore edildi. Renklerde ise 1950’lerde turizm toplu taşımacılığında kullanılan “şeker” renkler, pembe ve mavi tercih edildi.

İşte “İstanbul’un en eski Mercedeslerinden biri”nin Armada koruması altındaki 10 yıllık ikinci yaşam öyküsü... Şimdi o yeni yüzüyle ve yepyeni altyapısıyla bakalım daha kimleri mutlu edecek...
Not: Yarın (7 Temmuz Cumartesi) sabah 11.00'de, Habertük TV'de Hakan Çelik'in canlı programında otobüsün öyküsünü yeni çekilmiş bir film eşliğinde izleyebilirsiniz!


03 Mart 2007

"İstanbul Sözlüğü"ne Madde Yazar mıydınız?

"Gazete İstanbul", İnternet üzerinden, İstanbul'la ilgili görüşlerin yazıldığı maddelerden oluşacak ve 1 milyon maddeyle 2010'a kadar tamamlanacak İstanbul Sözlüğü'nü katkılarınıza açtı!

Bugünkü Cumhuriyet Hafta Sonu eki'nde Zuhal Aytolun'un haberi:

İstanbul böyle bir sözlük görmedi

Öznel olması dolayısıyla canlı ve yaşayan bu İstanbul sözlüğünün örneği, dünyada başka hiçbir kentte yok...
Doğal ve tarihi güzellikleriyle, özgürlük çağrışımıyla hem çok kalabalık olabilen hem de yalnızlığın en derinlerde yaşanabileceği bir kent İstanbul. Adına şarkılar, şiirler, romanlar yazılan bu kentte, örneği pek fazla olmayan tek kişilik bankla da izlenebilir şehrin güzellikleri, kalabalık mı kalabalık İstiklal Caddesi'nde de... Doğal güzellikleri gün geçtikçe tahribe uğrayan, ama yine de yaşayanlara ihanet etmeyen, trafiğiyle ve karmaşasıyla yoran ama kendisine de aşık eden bu kent, milyonlarca hayat hikayesi barındırıyor içinde... İstanbul'u farklı algılayışlarla yaşayanların ağzından, kaç hikaye, kaç anı dinleyebilir insan, kimbilir? İşte bu sorulardan yola çıkarak, 2010'a kadar 1 milyon maddelik canlı bir İstanbul sözlüğü oluşturmak için çıkmış yola bir kaç idealist ve İstanbulsever. Proje Koordinatörü Ömer Asan sözlüğün ortaya çıkış sürecini şöyle anlatıyor:

"İstanbul sözlüğünü, canlı sözlük yapabilir miyiz düşüncesiyle başladık çalışmaya. Şöyle ki; her isteyen İstanbulla ilgili bir madde yazsın, görüşünü belirtsin ve içine kendisini de katsın, daha sonra eklenecek maddelerde de aynı üslup devam etsin istedik. Bir nevi sözlü tarihi, canlı sözlüğe çevirebilir miyiz düşüncesi bizi harekete geçirdi."
Asan "İstanbul Sözlüğü"nü yayına açmadan önce neler yapıldığını şöyle anlatmış Aytolun'a:

"Kentlerin sözlükleri var mı diye çok araştırdık ancak bu kadar kapsamlı bir çalışmaya rastlamadık. Hiçbir kentin böyle bir sözlüğü yok. Hazırlanacak İstanbul sözlüğünün önemli bir diğer özelliği de dünyada ilk oluşu. Hedef öncelikle 2010. Ancak yetişmezse de yüzbinlerce maddenin olduğu bir sözlük çıkacak ve yine de internetten maddelerin kaydına devam edilecek. '2010 Kültür Başkenti İstanbul' için de başvuru kitabı olması özelliği taşıyacak. Sadece yazılar değil, fotoğraflar da gönderilebiliyor. 'Yaz gönder çek gönder' linkine İstanbul fotoğraflarını göndermek yeterli."

Bu Sözlük, proje sahiplerinin İstanbulla ilgili ilk çalışması değil. Daha önce, Heyamola Yayınları olarak "Ömür Biter İstanbul Bitmez" adında bir kitap hazırlamışlar. Eray Canberk ve Rüknü Özkök , İstanbul sokaklarını tek tek gezerek, kaldırım taşları, çeşmeleri ve evleriyle İstanbul'u yazmış.

Benim bu kente bir borcum var!

35 yıldır yaşadığı İstanbul'u, küreselleşmenin başkenti olarak tanımlıyan Asan: "Buraya gelen her şey, Türkiye'nin dört bir yanına yayılıyor ve kullanılıyor, o da yetmiyor, Ortadoğu'ya ve Asya ülkelerine yayılıyor. Çocuk yaşta geldiğim ve yetiştiğim bu kentte, eğer varsa bir birikimim ve şekillenmiş bir kimliğim, bunları bana İstanbul kattı. Bu seçkin kente ne kadar kötülük ettiysek de o bize kötülük etmiyor. Benim bu şehre bir borcum var."
diyerek "Gazete İstanbul"a nasıl varıldığını anlatmış. Genel Yayın Yönetmenliğini Ethem Yüksel'in yaptığı Gazete İstanbul, gönüllülerden oluşan bir ekip ve elden dağıtımla şu anda sadece Anadolu yakasında dağıtılıyor. Ama Internet üzerinde 24/7 erişime açık!

Biz Armada ekibi olarak İstanbul Sözlüğü'ne ilk olarak "Tarihi Yarımada Yürüyüş Yolları" maddesini ekledik! Siz ne ekleyeceksiniz?