Armada Otobüs etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Armada Otobüs etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Şubat 2012

“Armada” ve “Gurmebüs” el ele verdi: “Armada-Gurmebüs” lezzet durakları için yola çıkıyor!


Başlangıcı, kendilerini “Sonradan Gurmeler” diye adlandıran bir ekibin amatörce yaptığı gezilere dayanan “Gurmebüs”, Armada Otel’in restore ettirip kullanıma soktuğu İstanbul’un en eski “0321-H Mercedes Benz” otobüsünün devreye girmesiyle birlikte konuya merak duyan herkesin katılabileceği bir şehir etkinliği olarak geçen hafta Fatih'e yapılan bir keşif turu ile hayata geçmişti! En az ayda bir kez İstanbul’un çeşitli  semtlerine gurme turu yapmak için yola çıkacak olan “Armada-Gurmebüs”, katılımcıları ile yeni lezzet duraklarını keşfetmeyi, bir “gastronomi şehri” de olan İstanbul’un bu çok özel yönünü ortaya çıkartmayı amaçlıyor.


Hafta sonu yapılacak keşiflere katılmak isteyenler  28 kişilik  “Armada-Gurmebüs”de yer bulmak için projenin Face Book ve Twitter sayfalarından etkinlik duyurularını  takip edip duyurunun yapıldığı gün rezervasyonu tamamlamak zorunda kalıyor. Çünkü bu lezzetli kent etkinliğine başvuru hayli yoğun!

Nitekim Sirkeci- Hocapaşa rotasında yapılacak 3 Mart 2012, Cumartesi programı için tüm koltuklar tükenmiş bulunmakta!


İletişim için: Ömürden Sezgin - 0532 56964 01- http://gurmebus.com/ - Twitter: @Gurmebus
Armada Otel: Nedim Mazliyah
– 0212 455 4480  www.armadahotel.com.tr -Twitter: @Armada_Hotel 



24 Mart 2010

"Disk Atan Adam"ı Görmek İçin Son Pazar: 4 Nisan 2010!

Armada'da Pazar Kahvaltılarına eklemlenen tarih ve kültür gezilerinden ilki, İstanbul Arkeoloji Müzesi'ndeki "Disk Atan Adam" heykel sergisine kısa bir geziydi... Mart başından beri her pazar bu programı uyguluyoruz. 28 Mart ve 4 Nisan Pazar günleri de aynı program uygulanacak. 4 Nisan 2010'da Arkeoloji Müzesi'ndeki bu sergi sona eriyor, heykel de British Museum'daki yerine geri dönüyor. Hala görmediyseniz acele edin, Arkeoloji Müzesi yetkilileri yıllardır ilk kez bu kadar çok sayıda yerli ziyaretçi ile karşılaştıklarını söylüyor. Hele hafta sonları kuyruklar uzayıp gidiyor (bizimle geldiğinizde hem Müze'ye ücretsiz girecek, hem de kapıda beklemeyeceksiniz elbette)...

Armada'daki Pazar programına zaman zaman gazeteci/yazar dostlarımız da katılıyor. Aşağıda onlardan bazılarının izleminlerinden alıntılar var:


Alin Taşçıyan, STAR GAZETE:


"Tarihi Yarımadayı Yürüyerek Yeniden Keşfedin

 İstanbul’da yaşamak birkaç kentte birden yaşamaya bedel. Tarihi de trafiği de, güzelliği de yozlaşmışlığı da olağanüstü! İstanbul tek bir kent değil, içinde birkaç kent birden barındırıyor. Ama İstanbul’u gerçekten tanımak ve ne olduğunu anlamak için, karış karış gezilip görülmesi gereken yer tarihi yarımada...

...İSTANBUL’UN EN ESKİ MERCEDES OTOBÜSÜ

...Ben hem sevdiğimden hem yurtdışından gelen konuklarıma eşlik etmek için sık sık gezerim bu civarı. Hiç de bıkmam! İstanbul Üniversitesi’nde öğrenci olmanın güzel yanlarından biri de tarihi yarımadada gezebilmekti. Sultanahmet’teki turist kalabalığına karışır, Kapalıçarşı’da Arasta’da turlar, Çorlulu Ali Paşa Medresesi’nde kahve içer, öğle yemeklerimizi Süleymaniye’ye karşı yer, Sahaflar Çarşısı’ndan kitap alır, Beyazıt Çınaraltı’nda çay, simit, karper peyniri eşliğinde uzun sohbetlere dalardık. Bu yüzden hep özlerim tarihi yarımadayı.

İhtiyaçlar ve talepler değişiyor diye yok olan değerler üzer beni. Güzel gelenekleri koruyan ve geliştirenlere ise hayranlık beslerim. Örneğin Ahırkapı Armada Oteli, Osmanlı yaşama kültürünü koruyan ve içinde bulunduğu tarihi dokuyu sanatla bütünleştiren örnek bir kuruluş. Açıldı açılalı Cankurtaran’a can verdi adeta. Hıdrellez Şenlikleri’ni başlattı, Büyük ve Küçük Roman Orkestralarını kurdu, tango geceleri düzenledi, etrafındaki restoranları da zamanla alıp oteldeki özenle işletmeye başladı. Kentin yerlilerinin ayağını tarihi yarımadaya alıştırdı.

Sıra Armada’da güzel bir pazar kahvaltısı yaptıktan sonra o parkurları adımlamaya geldi. Ama daha önce 4 Nisan’a dek Arkeoloji Müzesi’nde sergilenecek olan Disk Atan Atlet heykelini görmek gerek. Film festivalleri nedeniyle sürekli yolculuk edince 12 Şubat’ta sergilenmeye başlayan bu heykeli ziyaretim de gecikti haliyle. Ama iyi ki gecikmiş! Armada’da kahvaltıdan sonra kalkan pembe-mavi renkli tarihi otobüsle, ki İstanbul’un en eski Mercedes otobüsüymüş, Arkeoloji Müzesi’ne gittim ve British Museum’dan getirtilen, Roma sanatının mükemmelliğini yansıtan bu heykeli doyasıya izledim. Armada’nın da üyesi olduğu TÜRSAB sponsor olmuş bu sergilemeye. Sonra kendimi alamadım, kimbilir kaçıncı kez gezdim müzeyi.

CANKURTARAN KURTARILMIŞ BÖLGE

İstanbul’da kahvaltı edecek birçok güzel mekan var, elbette. Fakat otobüsle tur ve müze gezisiyle desteklenen başka bir etkinlik bilmiyorum. 11.00’de ya da daha geç denize nazır terasta kuruluyorsunuz geleneksel şerbetlerin bile eksik olmadığı sofraya, 14.00’te müzeye yola çıkıyorsunuz. Ücretsiz giriyorsunuz. Disk Atan Atlet, evine döndükten sonra müze gezisinin yerine sevimli otobüsle tarihi yarımada parkurlarında dolaşılacak..."

Yazının tamamı için tıklayınız...
(Fotoğraf: Alin Taşçıyan)
****


Eray Aytimur, RADİKAL:

"Disk Atan Adam...

 
...Ahırkapı’daki Armada Oteli, mart ayının başından bu yana pazar kahvaltısına gelenleri paketleyip Arkeoloji Müzesi’ndeki ‘Disk Atan Adam’ (Townley Discobolus) heykelini gezdirmeye götürüyor. Saat 11 gibi başlayıp 14’te sona eren kayıntı faslından sonra otelin restore ettirdiği ve İstanbul’un en eski otobüslerinden olan 0321 H Mercedes Benz’e binenler Roma Dönemi’nin simge yapıtlarından olan bu heykeli ücretsiz olarak gezebiliyorlar. Ki bu bronz arkadaş British Museum’dan ödünç alınarak buralara getirildi; az buz iş değil hani..."
Yazının tamamı için tıklayınız...


(Fotoğraf: Seher Aybek)
*****


Şirin Güven, CUMHURİYET Dergi:

"Armada’da tarihi kahvaltılar

Tarihi yarımadanın kalbinde, bir yandan Bizans ve Osmanlı mimarisinin iki dev anıtı Ayasofya ve Sultanahmet Camii, diğer taraftan Marmara Denizi manzaralı Armada Otel İstanbullulara eşsiz bir kahvaltı keyfi sunuyor. Semaverde sunulan sıcak çaya, taze sıkılmış portakal suyuna, çeşit çeşit yöresel peynirlere, birbirinden lezzetli ev yapımı poğaçalara ve omletlere kadar 41 çeşit lezzetin sunulduğu kahvaltı tarihi yarımadaya karşı tek kelimeyle harika oluyor doğrusu. Topkapı Sarayı, Aya İrini, Arkeoloji Müzesi, Ayasofya, Sultanahmet Meydanı, Kapalıçarşı, Mısır Çarşısı gibi tarihi yerlere yürüyüş mesafesinde olan Armada Otel, pazar kahvaltılarını konumu sayesinde daha renkli hale getirmiş.

Saat 14.00’e kadar süren açık büfe pazar kahvaltısının ardından mart ayı sonuna kadar İstanbul’un en eski Mercedes otobüsü ile tarihe kısa bir yolculuk da yapılıyor. Otelin önünden binilen şirin mi şirin mavili ve pembeli otobüs, konukları Arkeoloji Müzesi’ne ücretsiz olarak götürüyor. Böylece müzedeki birbirinden önemli eserlerin yanı sıra, bugünlerde orada sergilenen meşhur “Disk Atan Atlet” heykelini görmek de mümkün. Antik dönemin en bilinen simgelerinden “Disk Atan Atlet”, 1791 yılında İmparator Hadrian’ın İtalya Tivoli’deki villasında bulundu ve İngiliz koleksiyoner Charles Townley tarafından satın alındı. Heykel daha sonra “The British Museum” koleksiyonları arasındaki yerini aldı. Pazar günlerini lezzetli bir kahvaltı ve tarihle birleştirmek isteyenler için Armada tam yeri. (Açık büfe pazar kahvaltısı ve müze giriş ücret 40 TL)"

****


Turizm yazarı Seher Aybek, "TourismLifeInTurkey.Com":


Armada'da Pazar Kahvaltısı ve Gezi izlenimleri için tıklayınız!












Perihan Çakıroğlu, Ekonomi Yazarı, "Bugün":
"...
Bir pazar günü sabahı, Armada Otel'de arkadaşlarla buluştuk. Kahvaltı yaptık ve Marmara'yı seyrettik. Ardından, tam 57 yaşındaki Mercedes otobüse bindik ve doğruca tarihi yarımadanın gözbebeği Arkeoloji Müzesi'ne gittik. Yaşlı Mercedes'in içinde unutulmaz bir nostalji yaşadık. Müzede, İngilizler'in ünlü British Museum koleksiyonunun en nadide heykellerinden birisi, "Disk Atan Atlet"-"Townley Discobolus" konuk olmuştu. Hem müzeyi gezip hem de bu çarpıcı heykeli ziyaret ettik. Heykel denge, uyum ve mükemmel oranlarıyla antik dönemlerden bugüne gelmiş bir eser. 4 Nisan'a kadar müzede. Kaçırmamanızı öneririm.
Yaşlı Mercedes, İstanbul'a gelen ilk otobüslerden. Restore edilmiş ve yepyeni olmuş. Alman Mercedes-Daimler firması, otobüsü görmeleri için bir ekip göndermiş. Alman TV kanalları da otobüsün serüvenini program konusu yapmış.
Kasım Zoto diyor ki, "İstanbul'un güzelliklerini görün. Yeni bir haftaya başlamak için soluklanın. Sizi ağırlayalım, yaşlı Mercedes'le Sultanahmet'te tur atın, sonra da çoluk çocuk Arkeoloji Müzesi'ne gidin, içiniz antik eserlerin zarafetiyle dolsun."
Her şey para değil, biraz da yaşamak lazım..."

****
Refik Durbaş, "Rüzgara Karşı" Köşesi, SABAH:

"YEMEK KÜLTÜRÜNE YOLCULUK

...Sözü, bir süredir Armada Otel'de gerçekleştirilen pazar kahvaltılarına getirmek istiyorum. Armada'nın Ayasofya ve Sultanahmet Camisi' nin gölgesinden Marmara denizine düşen bizzat kendi tarihi, tam 41 çeşit lezzetin sunulduğu, bir anlamda yeme-içme kültürünün tarihi ile birleşince ortaya sanatsal bir sentez çıkmış oluyor. Sanatsal diyorum, çünkü semaverde çayın, ev yapımı poğaçaların, yöresel peynirlerin, omlet çeşitlerinin yanında İstanbul'un en eski Mercedes marka otobüsüyle Arkeoloji Müzesi'ne tarihi bir yolculuk da var. Müzedeki birbirinden ilginç yapıtlarının yanı sıra bugünlerde sergilenen dünyaca ünlü, antik dünyanın en önemli simgelerinden 'Disk Atan Atlet' heykelini görmek ise kahvaltının bir başka çeşnisi. Armada kahvaltıları bu açıdan, Zweig'ın de işaret ettiği gibi Ortaçağ yemek kültüründen yemek ile sanatın kesiştiği ortama bir yolculuk sayılabilir. Armada Otel de 1994'ten beri kültür yaşamına Rum Karnavalı, Cumhuriyet Balosu, Hıdrellez Şenliği, tango ve caz resitalleri gibi nice etkinliği armağan etmesiyle İstanbul'un kültür-sanat dünyasında gerçekten bir armada..."

****


06 Temmuz 2007

Armada'nın Emektar 0321-H Mercedes Benz Otobüsüne "İkinci Hayat"

Armada’nın 1995’de restore ettiği “İstanbul’un en eski Mercedes Benz otobüslerinden biri” 10 yıl sonra, şeker pembeli, mavili yeni yüzüyle yeniden İstanbul trafiğinde...İstanbul kültürünü yaşatmayı bir kurum felsefesi olarak hizmete girdiği 1994’den beri benimseyen ve uygulayagelen Armada Otel, bu bağlamda 1995 yılında “İstanbul’un en eski Mercedes otobüslerinden biri”ni, bir “0321 H Mercedes Benz”i (Ruhsatına göre 1957 model!)  bulmuş, onarmış ve kullanıma sokmuştu!
Turizm dünyasında ‘50’li yılların “Mercedes Benz” otobüslerini benzerlerinden ayırdeden özellik de şuydu: Bu otobüslerde dönemin toplu taşıma teknolojisinde bir yenilik olarak motor önden alınıp, arkaya koyulmuş, böylece daha iyi bir ses izolasyonu sağlanmıştı. Öte yandan artırılmış ısı yalıtımı ile sağlanan konfor da üzerine eklenince bu otobüsler, trenle başlayan ve sabit noktalar arasında seyreden turizm hareketini gölgede bırakmışlardı... Aynı otobüs, 1950 – 1970 yılları arasında, İstanbul’da sehir içi ve şehirlerarası toplu taşımada ve turizm turlarında kullanılmıştı.
Armada’nın 1995’de bu otobüsü bulup restore ederek kullanıma sokması, eski İstanbul tutkunlarının, özellikle yerli yabancı '50 kuşağının, gençlik anılarını canlandırması, meraklıları için de geçmişe tanıklık yaratması bakımından bir sevinç kaynağı olmuştu. (Şu bağlantıda da Türkiye’deki meraklılarının “Wow Türkiye” forumunda 2006 yılında yeniden konu ettiği Armada’nın 0321-H Mercedes’inin öyküsü var: http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=22859&start=0 ) 0321-H, orijinal kemik direksiyonu, yolcu bagaj fileleri, yuvarlak hatları, ve tarihi yarımadada her yere girip çıkmasına elverişli boyutları ile Türk basınında da geniş çapta yer almıştı. Haberler Mercedes’in Almanya’daki merkezinin kulağına kadar gidince, olayı bir de yerinde görmek isteyen firma, Armada’ya bir ekip göndermiş ve otobüsün gerçekten çalışıp çalışmadığını, tarihi surların altından geçip geçemediğini saptamak amacıyla bir şehir turuna çıkmıştı. Aynı ekip, Almanya’ya dönünce bu konuyu uluslararası dağıtımla yayınlanan Mercedes Dergisi’nde haber konusu yapmış, otobüsü de Avrupa'da, "kendi türünün yaşamını trafikte profesyonelce sürdüren tek örneği" ilan etmişti...

Armada’nın emektar otobüsü o tarihten 2007’ye kadar neler gördü neler geçirdi... Dili olsa da anlatsa! Düğün alaylarını, gezginleri, İstanbulseverleri taşıdı durdu, reklamcılara ve film yapımcılarına set oldu, ama hiç sesini çıkarmadan, “arıza yapmadan” hep çalıştı...

Ne var ki, 1995’den 2007’ye kadar geçen 12 yıl içinde emektar otobüs de yaşlandı yeniden. Gençleşmek, onarılmak, yeniden güzelleşmek istedi.

Artık bilgi çağına da erişmişti. Bu yüzden emektar “0321-H”a yapılacak “ikinci estetik operasyon” için Internet’in sağladığı olanaklar aracılığıyla ve koleksiyonculara ulaşılarak, en albenili görüntüler arandı. Öncelikle o dönemde kullanılan renkler ve desenlerin uygulama örnekleri bulundu. Daha sonra ilk restorasyonda yapılmış olan hatalar giderilerek yeniden ve aslına % 80-90 oranında sadık kalınarak restore edildi. Renklerde ise 1950’lerde turizm toplu taşımacılığında kullanılan “şeker” renkler, pembe ve mavi tercih edildi.

İşte “İstanbul’un en eski Mercedeslerinden biri”nin Armada koruması altındaki 10 yıllık ikinci yaşam öyküsü... Şimdi o yeni yüzüyle ve yepyeni altyapısıyla bakalım daha kimleri mutlu edecek...
Not: Yarın (7 Temmuz Cumartesi) sabah 11.00'de, Habertük TV'de Hakan Çelik'in canlı programında otobüsün öyküsünü yeni çekilmiş bir film eşliğinde izleyebilirsiniz!


17 Şubat 1995

İstanbul'un En Eski Mercedes Otobüsünü Restore Ettik!

İstanbul'da '50'li yıllarda seferde olan ve Bursa'da hurdaya çıkmış halde bulduğumuz Mercedes 0321 Benz otobüsü restore ettirdik ve Armada Otel bünyesinde hizmete soktuk!



WowTURKEY arşivinde de hayli yer alan bu konudaki haberler Mercedes Benz yetkililerinin de kulağına gittiğinde, onlardan bir grup, İstanbul'a gelip, otobüsümüzle tarihi yarımadada bir tur yapmıştı... En çok merak ettikleri de otobüsün tarihi surların altından geçebilip geçemeyeceği olmuştu... Nitekim emektarımız, bütün sınavlardan başarıyla geçti!