tarihi yarımada etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
tarihi yarımada etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

09 Şubat 2016

Armada'da Sevgililer Günü, İstanbul Aşkı ile Eş-Anlamlı!

Bir İstanbul aşığı olan Armada Otel, 2014'den beri 14 Şubat "Sevgililer Günü"nü "İstanbul Aşkı" teması ile kutluyor...

Armada Otel, bu yıl 14 Şubat için biri gündüz, biri akşam olmak üzere 2 program hazırladı. Gündüz programı; bu özel günü, sevenleri ve aileleleri ile birlikte kutlamak isteyenler için, Marmara Denizi, Sultanahmet Camii ve Ayasofya ile çevrili Armada Teras'ta "Pazar Kahvaltısı" seçeneği. Fiyat; kişi başı 40.- TL. 


*Armada Teras’taki Pazar Kahvaltısı'nda, Armada usulü, kişiye özel semaverlerimizde demlenen tavşan kanı çaylarımız... Yöresel ürünlerden seçerek sunduğumuz, doğal ve sağlıklı kahvaltı ürünlerimizin, Armada fırınlarında hazırlanan poğaçalarımızın ve meşhur Ahırkapı şerbetimizin tadına doyamayacaksınız...*
Akşam programı ise başbaşa kalmak isteyenler için; Orkestra Elite'in canlı müziği ve Teras'ın muhteşem manzarası eşliğinde "Romantik Akşam Yemeği". Armada Teras'ta saat 20.00'de başlayacak bu akşam programının fiyatı da kişi başı 125.- TL. Aynı gece konaklamak isteyenler için Deniz Manzaralı, çift kişilik "Superior" odalar ayrıldı. Oda Fiyatı; ertesi gün "Sabah Kahvaltısı" da dahil: 200.- TL.


İstanbul, Seni Seviyorum!
Öte yandan sevgilisi olsun olmasın, İstanbul'u seven herkes, Armada Instagram hesabını takip ederek, sürpriz bir anda açılacak olan "İstanbul Aşıkları" konulu yarışmaya katılabilecek. Kazanan takipçiye, Armada Otel'de "Deniz Manzaralı Çift Kişilik Odada Konaklama", "Armada Teras"ta 2 Kişilik "Romantik Akşam Yemeği" ve ertesi gün "Sabah Kahvaltısı" armağan edilecek.

Armada Sevgililer Günü Akşam Yemeği Fiyat: 125.- TL
Menü: 
2 kişilik "Çilingir Tepsisi"nde; Soğuk Mezeler, Ara Sıcaklar (Filibe Köfte, Yaprak Ciğer, Ispanaklı Börek, Etli Pazı Dolması), Ana Yemek (Beğendili Kuzu Sırtı), Karışık Türk Tatlıları, Limitsiz Yerli İçki, Çay veya Armada Likörü eşliğinde Türk Kahvesi.

28 Şubat 2013

“Saray Terzisinin Apartmanı” şimdi Armada Pera’da hayat buluyor!

Tarihi Yarımada’da yaklaşık 20 yıldır misafirlerimize sunduğumuz “İstanbul yaşam tarzını koruma ve yaşatma” ayrıcalığını bu kez İstanbul Pera’ya taşıyoruz.

Osmanlı Sarayının ünlü terzisi Paul Parma ve ailesine ait tarihi “Parma Apartmanı”, çok özel bir restorasyon ile şimdi Armada Pera’da hayat buluyor.

Art Nouveau stildeki şık ve konforlu odalarımızda özenle ağırlayacağımız misafirlerimiz zamanda yolculuk yaparken, modern İstanbul Pera yaşam tarzının da keyfini yaşayacak.



İletişim ve Rezervasyon

Adres : Hamalbaşı Caddesi No:28 Kamerhatun Mahallesi
34420 Beyoğlu İstanbul

reservations@armadapera.com | Rezervasyon : (+90) 212 293 73 73
www.armadapera.com

06 Eylül 2012

İstanbul’u Yaşamak ve Yaşatmak...


İstanbul'un kültürel kimliğinin ve İstanbul tarzı yaşam öğelerinin araştırılması, aralarından bugün de yaşatılabilecek olanlarının bulunması ve çağdaş yorumlarla yarınlara aktarılması biçiminde özetlenebilecek “Sahiplenme, Koruma ve Yaşatma” politikası, kurum kültürümüzün temelini oluşturur.

Tarihi merkezin kalbindeki Armada Otel'i tanıdıkça İstanbul'u, İstanbul'u keşfettikçe Armada Otel'i daha iyi anlarsınız. Çünkü amacımız, yalnızca bir şehir oteli olmanın ötesinde, "İstanbul'u İstanbul yapan değerleri ve "İstanbul yaşam tarzını" araştırarak, yorumlayarak ve yeniden hayata geçirerek, özgün bir İstanbul’u size doyasıya yaşatmak...

20. yaşımız yaklaşırken, kurulduğumuz 1994 yılından bu güne kadar tamamladığımız çalışmaları bir araya getirerek siz saygı değer dostlarımızla paylaşmak istedik.

İstanbul’a duyduğumuz saygı, tutku ve aşkın birer yansıması olan bu çalışmalarda bizleri destekleyen tüm “İstanbulsever” dostlarımıza teşekkürlerimizi sunarız.

ARMADA: SAHİPLENİR. KORUR. YAŞATIR

Kurulduğu 1994'den bu güne kadar Armada eliyle gerçekleşen projeleri görmek için lütfen tıklayın!


30 Eylül 2010

“Bu Sefer Denizden” Etkinliği ve Yankıları...

Ahırkapı İskelesi’nin açılışı nedeniyle yapılan “Bu sefer denizden...” etkinliği çok olumlu tepkilerle karşılandı...

Yeniden hizmete giren “Ahırkapı İskelesi”nin tarihi yarımadaya turlar düzenleyen acentelere tanıtılması amacıyla 21 Eylül 2010 akşamı düzenlediğimiz “Bu sefer denizden” başlıklı etkinlik, Kabataş’tan kalkan teknemizle başladı...

Haliç’te yapılan kısa bir tur sırasında Kasım Zoto davetlilere tarihi merkeze denizden de ulaşılabileceği, bunun sürdürülebilir turizm açısından önemini vurguladı...



Teknemiz Haliç turundan sonra Sarayburnuna dümen kırdı...

Ve... Şiddetli poyraza rağmen Ahırkapı İskelesi’ne başarıyla yanaştı...



Karada Ahırkapı sakinlerinden bir Roman orkestrası ve “Ahırkapı’ya Hoşgeldiniz” pankartı katılımcıları davullu zurnalı bir “Hoşgeldiniz” ile karşıladı...





Katılımcılar daha sonra Armada Teras’ta ağırlandılar.

Gecenin sürprizi Buzuki Orhan idi. Coşkulu Akdeniz müzikleri ile Buzuki Orhan adeta bir ziyafet çekti...





Herkes neşeli ve coşkuluydu...

Konuklar, “Ahırkapı İskelesi Hatırası” panosu altında bol bol resim çektirdiler...




Leyla Umar, Kasım Zoto, Müjde Mısırlı Zoto


Etkinliğin, Turizm basınındaki yankıları, aşağıdaki bağlantılardan da görülebileceği üzere, hayli olumluydu...

Ahırkapı İskelesi, hayırlı uğurlu olsun!

Yankılar:
http://www.maxihaber.net
http://www.turkiyeturizm.com/
http://ekonomi.haberturk.com/
http://www.turizmguncel.com/
http://www.turizmdebusabah.com/
http://www.turizmhabercisi.com/
http://www.turizmaktuel.com/
http://www.nakliyerehberim.com.tr/
http://wowturkey.com/
http://www.tuyed.org.tr/
http://www.turizmgundem.com/

02 Mayıs 2008

Sultanahmet, Çok Önemli Bir Uluslararası Kültür Sanat Etkinliğine Evsahipliği Yapıyor

İlişikte ayrıntılarını sunduğumuz etkiliğin evsahipliğini "Sultanahmet"in yapacak olması, "Tarihi Yarımada İçin Eminönü Sivil Girişimi"nin (http://eminonuplatformu.org) çabasıyla mümkün olmuştur. Paylaşmak istedik!

4 saat, 24 film, dört kıtada aynı anda! Pangea Day, İstanbul’da!

"Tarihi Yarımada İçin Eminönü Sivil Girişimi" 24 filmin, 4 saat boyunca dört kıtada aynı anda gösterileceği "Pangea Day" etkinliğinin Türkiye'deki Ev sahibi Olacak!

10 Mayıs 2008 tarihinde, Kahire, Dharamsala, Kudüs, Kigali, Londra, New York, Ramallah ve Rio de Janeiro’dan canlı bağlantı ile gerçekleşecek Pangea Day etkinliği, tüm dünya ile aynı anda İstanbul’da izlenebilecek. İstanbul organizasyonu İltek tarafından yapılan Pangea Day, 10 Mayıs 2008 Cumartesi Sultanahmet Meydanı’nda gerçekleşecek. Katılımın ücretsiz olacağı etkinlik saat 21:00’de başlayacak.

4 saat sürecek etkinlikte, “dünya için dünyanın yaptığı 24 kısa film” gösterilecek. 100’den fazla ülkenin sunduğu 2500 çalışma arasından seçilen bu filmler, “dünyayı diğer insanların gözünden göstermeyi” amaçlayan çok özel yapımlar. Filmlerin yanı sıra, vizyoner konuşmacıların ve canlı müzik performanslarının yer alacağı etkinlikte, Ürdün Kraliçesi Nur, dünyanın en ünlü kadın savaş muhabirlerinden Christiane Amanpour, Bob Geldof ve İran’ın rock yıldızı Hypernova gibi isimler olacak. Pangea Day, internet, televizyon, dijital sinemalar ve cep telefonları aracılığı ile tüm dünyada canlı olarak izlenebilecek.

Pangea Day , her yıl Kaliforniya Monterey’de düzenlenen TED konferansının 2006 yılı ödül sahibi, belgesel film yapımcısı Jehane Noujaim tarafından başlatılan bir organizasyon. Sinemanın ve görselliğin gücünü kullanarak, farklı kültürlerden milyonlarca insanı bir araya getiriyor. Daha iyi bir gelecek için, kendini dünyada fark yaratmaya adayan global bir topluluk oluşturmayı amaçlıyor.

Dünyanın sınırlarla, çatışmalarla, farklılıklarla bölündüğü bir yüzyılda diğer insanlarla ortak noktalarımız olduğunu unutabiliriz. Pangea Day,(Pangea, Dünya'da yaşam başladığında bütün kıtaların bir ada gibi birbirine birleşik haline verilen addır.) bununla başetme, filmin gücü sayesinde insanlara kendilerini başkalarında görme ve başka dünyaları tanıma yolunu açıyor.
Pangea Day ile ilgili detaylı bilgi için: http://www.pangeaday.org/


İletişim: Nazlı Kalmuk
İltek İletişim Hizmetleri (212) 231 40 40

30 Nisan 2008

Sedef Ecer yazmış: "Çocukların İstanbul'u"

"Çocukların İstanbul’u

Normalde ayda bir geldiğim İstanbul’a bu sefer hiç istemeyerek geldim. Haftalardır süren gerilimden, kriz beklentisinden, toplu cinnetlerden korkarak. İş için şart oldu diye geldim. Hiç özlemediğimi zannederek... Yanılmışım. Meğer yine çok özlemişim İstanbulumu. İçerden yaşamak dürbünle bakmaktan farklıymış. Her şeye rağmen çalışan, didinen, kriz yaratmadan, ‘kişisel ve siyasi’ darbelerden medet ummadan var olmaya çalışan insanlarla beraber oldum. Armada Otel’e iner inmez, yine‘evime geldiğimi’ hissettim. Züppe hiç bir şey yok bu otelde. Ne fazla, ne eksik bir dekor, mis gibi ve sade odalar, şahane manzarayla otantik yemekler, sıcak karşılama. Lobideki kaplumbağalar, kahvaltı hırsızı martılar ve terasa karşı hoplayan yunuslar bile tanıdık.

ÜÇ LİRAYA BALIK EKMEK

Bu sefer bir de sürpriz var otelde: Yapı Kredi salonunda açtığı Mayıs 68 sergisi için Türkiye’ye gelen büyük üstad Güneş Karabuda. Çocuklarıma torun muamelesi yapışındaki zarafet, görmüş geçirmişliğindeki bilgelik, dünyanın en büyük sanatçılarını, siyasetçilerini, gazetecilerini tanımış olmanın verdiği derinlik, muzip gözlerindeki mizah.

Ve ardından işten kaçıp yaptığım iki günlük turist programı. Övündüğüm çok az şeyden biri, Topkapı Sarayı’nı çocuk milletine bir masal sarayı gibi gezdirmek. Sultanlar, padişahlar, şehzadeler, savaşlar, ganimetler, hazineler, vezirler hakkında yarı uyduruk, yarı gerçek hikayeler anlatmak. Çocuklarım burayı ve Yerebatan Sarnıcı’nı üçüncü defa gezdiler, akıllı sorular sorup ayrıntıları yorumladılar. Köprüaltı'nda üç liraya balık ekmek yemeyi züppe kafelerdeki İngilizce isimli yemeklere tercih ediyorlar. Bilmem ne marka zımbırtı değil, dünyayı gezme hayalleri kuruyorlar. (Umarım ergenlikte değişmez.)

TARİHİ YARIMADAYI GEZİN

Türkiye’yi çok özlüyorlar. Ama her yere bayrak asılmasına (Fransa’da Fransız bayrağı nadir görülür) Paris’te görmedikleri alışveriş merkezi gezintilerine, tanımadıkları büyüklerin kendilerine dokunmasına, (Fransa’da pedofil yerine konmadan başkasının çocuğunu öpüp mıncıklamak zordur) daha havaalanında Türkçeyi hatırlamalarına şaşırıyorlar. ‘İstanbul Paris’ten çok daha güzel anne’ diyorlar durmadan. Haklılar galiba.

Karamsarlığa kapıldığınızda hemen tarihi yarımadayı gezin. Dünyanın en güzel şehrinde yaşadığınızı hatırlayın. Krizcilere, darbecilere, ebedi pesimistlere kapılıp kenti unutmayın. İstanbul hep İstanbul."

Sedef Ecer- STAR Gazete
******************************
Armada notu: Güneş Karabuda'nın II. Dünya Savaşı sonrasında Batı Avrupa'da gerçekleşen en güçlü sosyal başkaldırı hareketine tanıklık eden "Duvarların Dili: 40. Yılında Paris-Mayıs 68, Güneş Karabuda Fotoğrafları" sergisi, 25 Nisan - 16 Mayıs 2008 tarihleri arasında ziyaret edilebilecek ! Adres: Yapı Kredi Kültür Merkezi, İstiklal Caddesi, No: 161-161A, Kat: 1 Beyoğlu, İstanbul, Açık olduğu saatler: Hafta içi 10:00 - 19.00, Cumartesi: 10:00-18:00 / Pazar: 13:00 – 18:00- Kaçırmayın!

03 Mart 2007

"İstanbul Sözlüğü"ne Madde Yazar mıydınız?

"Gazete İstanbul", İnternet üzerinden, İstanbul'la ilgili görüşlerin yazıldığı maddelerden oluşacak ve 1 milyon maddeyle 2010'a kadar tamamlanacak İstanbul Sözlüğü'nü katkılarınıza açtı!

Bugünkü Cumhuriyet Hafta Sonu eki'nde Zuhal Aytolun'un haberi:

İstanbul böyle bir sözlük görmedi

Öznel olması dolayısıyla canlı ve yaşayan bu İstanbul sözlüğünün örneği, dünyada başka hiçbir kentte yok...
Doğal ve tarihi güzellikleriyle, özgürlük çağrışımıyla hem çok kalabalık olabilen hem de yalnızlığın en derinlerde yaşanabileceği bir kent İstanbul. Adına şarkılar, şiirler, romanlar yazılan bu kentte, örneği pek fazla olmayan tek kişilik bankla da izlenebilir şehrin güzellikleri, kalabalık mı kalabalık İstiklal Caddesi'nde de... Doğal güzellikleri gün geçtikçe tahribe uğrayan, ama yine de yaşayanlara ihanet etmeyen, trafiğiyle ve karmaşasıyla yoran ama kendisine de aşık eden bu kent, milyonlarca hayat hikayesi barındırıyor içinde... İstanbul'u farklı algılayışlarla yaşayanların ağzından, kaç hikaye, kaç anı dinleyebilir insan, kimbilir? İşte bu sorulardan yola çıkarak, 2010'a kadar 1 milyon maddelik canlı bir İstanbul sözlüğü oluşturmak için çıkmış yola bir kaç idealist ve İstanbulsever. Proje Koordinatörü Ömer Asan sözlüğün ortaya çıkış sürecini şöyle anlatıyor:

"İstanbul sözlüğünü, canlı sözlük yapabilir miyiz düşüncesiyle başladık çalışmaya. Şöyle ki; her isteyen İstanbulla ilgili bir madde yazsın, görüşünü belirtsin ve içine kendisini de katsın, daha sonra eklenecek maddelerde de aynı üslup devam etsin istedik. Bir nevi sözlü tarihi, canlı sözlüğe çevirebilir miyiz düşüncesi bizi harekete geçirdi."
Asan "İstanbul Sözlüğü"nü yayına açmadan önce neler yapıldığını şöyle anlatmış Aytolun'a:

"Kentlerin sözlükleri var mı diye çok araştırdık ancak bu kadar kapsamlı bir çalışmaya rastlamadık. Hiçbir kentin böyle bir sözlüğü yok. Hazırlanacak İstanbul sözlüğünün önemli bir diğer özelliği de dünyada ilk oluşu. Hedef öncelikle 2010. Ancak yetişmezse de yüzbinlerce maddenin olduğu bir sözlük çıkacak ve yine de internetten maddelerin kaydına devam edilecek. '2010 Kültür Başkenti İstanbul' için de başvuru kitabı olması özelliği taşıyacak. Sadece yazılar değil, fotoğraflar da gönderilebiliyor. 'Yaz gönder çek gönder' linkine İstanbul fotoğraflarını göndermek yeterli."

Bu Sözlük, proje sahiplerinin İstanbulla ilgili ilk çalışması değil. Daha önce, Heyamola Yayınları olarak "Ömür Biter İstanbul Bitmez" adında bir kitap hazırlamışlar. Eray Canberk ve Rüknü Özkök , İstanbul sokaklarını tek tek gezerek, kaldırım taşları, çeşmeleri ve evleriyle İstanbul'u yazmış.

Benim bu kente bir borcum var!

35 yıldır yaşadığı İstanbul'u, küreselleşmenin başkenti olarak tanımlıyan Asan: "Buraya gelen her şey, Türkiye'nin dört bir yanına yayılıyor ve kullanılıyor, o da yetmiyor, Ortadoğu'ya ve Asya ülkelerine yayılıyor. Çocuk yaşta geldiğim ve yetiştiğim bu kentte, eğer varsa bir birikimim ve şekillenmiş bir kimliğim, bunları bana İstanbul kattı. Bu seçkin kente ne kadar kötülük ettiysek de o bize kötülük etmiyor. Benim bu şehre bir borcum var."
diyerek "Gazete İstanbul"a nasıl varıldığını anlatmış. Genel Yayın Yönetmenliğini Ethem Yüksel'in yaptığı Gazete İstanbul, gönüllülerden oluşan bir ekip ve elden dağıtımla şu anda sadece Anadolu yakasında dağıtılıyor. Ama Internet üzerinde 24/7 erişime açık!

Biz Armada ekibi olarak İstanbul Sözlüğü'ne ilk olarak "Tarihi Yarımada Yürüyüş Yolları" maddesini ekledik! Siz ne ekleyeceksiniz?