"Öldüğüm zaman beni denizin sesini duyacağım bir yere gömünüz!" diyen Barbaros Hayrettin Paşa, leventleri için yaptırdığı evlerin yeri için de denize ve donanmasının demirlediği yere en yakın bir noktayı; Ahırkapı'yı seçmişti...
Bizim adımız da işte vaktiyle o evlerin bulunduğu yerde ve onların restitüsyonu ile inşa edildiğimiz için, donanması da bu anıldığı için "Armada"!
Bkz: Armada Otel Binası
Armada Otel'in dış cephesinde, Heykeltraş Namık Denizhan'ın eseri Barbaros Hayrettin Paşa rölyefi... |
Bugünkü gazetelerde aşağıdaki haberi görünce buradan da paylaşalım istedik:
Barbaros Hayrettin Paşa vasiyetinde tüm malvarlığını eğitime bağışlamış
Ölümünün üzerinden 470 yıl geçmesine rağmen dünyanın en çok bilinen denizcileri arasındaki yerini koruyan Barbaros Hayrettin Paşa'nın hayatını araştıran Dr. Nejat Tarakçı, paşanın vasiyetiyle ilgili olarak, "Bu saygın denizcinin vasiyetnamesi de en az yaşamı kadar ilgi çekicidir. Hayrettin Paşa, bütün malı, mülkü ve parasının eğitime harcanmasını vasiyet etmişti" dedi. "Öldüğüm zaman beni denizin sesini duyacağım bir yere gömünüz" vasiyeti nedeniyle Beşiktaş'taki türbeye gömülen Barbaros Hayrettin Paşa, deniz tüccarı, korsanlık, beylerbeyliği ve Kaptan-ı Deryalık yapmıştı.
Milliyet'ten Gökhan Karakaş'a konuşan Nejat Tarakçı'nın açıklamaları şöyle:
"Mükemmel yönetici"
“Her ulusun gurur ve övünç kaynağı olan kişiler vardır. Bizim için bunların başında Atatürk gelir. Biri de Barbaros Hayreddin Paşa. Osmanlı siyasetine damgasını vuran zeki ve ileri görüşlü Pargalı İbrahim tarafından İstanbul’a çağrıldı. Yedi dil bilen Barbaros Hayreddin Paşa, cahil bir korsan değildi. Cesur ve dayanıklıydı; mükemmel bir yönetici, olağanüstü bir stratejist ve yetenekli bir devlet adamıydı. Ancak Pargalı İbrahim Paşa’nın 1536’da öldürülmesinden sonra Barbaros divanda yalnız kaldı.
"Parasının eğitime harcanmasını istedi" Yine de Kanuni’ye, deniz gücünün kara gücünden daha az önemli olmadığını kanıtladı. 27 Eylül 1538’de kazanılan Preveze Zaferi ise dünya denizcilik tarihinin dönüm noktalarından biri oldu. Bu saygın denizcinin vasiyetnamesi de en az yaşamı kadar ilgi çekicidir. Hayrettin Paşa, bütün malı, mülkü ve parasının eğitime harcanmasını vasiyet etmişti Hayrettin Paşa’nın İstanbul’un çeşitli yerlerinde evleri, dükkanları vardı. Hepsini Beşiktaş meydanındaki medresesine gelir temin etmek üzere vakfetmişti. Medresesindeki herkese maaş bağlamıştı. Özellikle eğitim gören çocuklara, kütüphane memurlarına, medrese çalışanlarına 2-20 akçe arasında değişen maaşlar veriyordu.
Kaynak: T24
Milliyet'ten Gökhan Karakaş'a konuşan Nejat Tarakçı'nın açıklamaları şöyle:
"Mükemmel yönetici"
“Her ulusun gurur ve övünç kaynağı olan kişiler vardır. Bizim için bunların başında Atatürk gelir. Biri de Barbaros Hayreddin Paşa. Osmanlı siyasetine damgasını vuran zeki ve ileri görüşlü Pargalı İbrahim tarafından İstanbul’a çağrıldı. Yedi dil bilen Barbaros Hayreddin Paşa, cahil bir korsan değildi. Cesur ve dayanıklıydı; mükemmel bir yönetici, olağanüstü bir stratejist ve yetenekli bir devlet adamıydı. Ancak Pargalı İbrahim Paşa’nın 1536’da öldürülmesinden sonra Barbaros divanda yalnız kaldı.
"Parasının eğitime harcanmasını istedi" Yine de Kanuni’ye, deniz gücünün kara gücünden daha az önemli olmadığını kanıtladı. 27 Eylül 1538’de kazanılan Preveze Zaferi ise dünya denizcilik tarihinin dönüm noktalarından biri oldu. Bu saygın denizcinin vasiyetnamesi de en az yaşamı kadar ilgi çekicidir. Hayrettin Paşa, bütün malı, mülkü ve parasının eğitime harcanmasını vasiyet etmişti Hayrettin Paşa’nın İstanbul’un çeşitli yerlerinde evleri, dükkanları vardı. Hepsini Beşiktaş meydanındaki medresesine gelir temin etmek üzere vakfetmişti. Medresesindeki herkese maaş bağlamıştı. Özellikle eğitim gören çocuklara, kütüphane memurlarına, medrese çalışanlarına 2-20 akçe arasında değişen maaşlar veriyordu.
Kaynak: T24