21 Haziran 2003

Terasın En Güzel Zamanları Başladı

“Tarihi yarımadada evlenin bir yastıkta kocayın!”
Armada, 2003 yazında, düğünlerini arka planda Sultanahmet ve Ayasofya, önde Marmara denizi manzaralı Armada Teras’ta yapmayı seçenlere işte böyle diyor! Bunu derken geleneksel dekorlu “balayı odası”nda çiftlerin isimlerinin başharflerini işleterek hazırladığı, “üzerinde kocanacak” yastığı (*) hazır edip, ertesi sabah da onlara armağan ediyor...
Son on yılın “İstanbul yaz klasikleri” arasında artık “Armada Teras’ta düğün” de var... İstanbullu’ların çok sevdiği “Teras’ta bir akşam yemeği ritüeli” ile “Teras’ta düğün” trafiğini dengelemekte zorlanmamak için, Armada, rezervasyonun olabildiğince erken yapılmasından yana. Tarihi yarımadada evlenmek, kent kültürünün bir göstergesi olduğu gibi, bazı romantik çiftlerin de, bunu, İstanbul yaşam kültürüne sadık bir çizgi izleyen Armada’nın, yıllar sonra bile “orada ve böyle” kalacağını düşündüklerinden, “evlenme yıldönümlerini evlendikleri yerde kutlamak” gerekçesi ile tercih ettiği gözlemleniyor... Armada’nın bu tür kutlamalarda -bir hafta öncesinden bildirildiği takdirde- “yıldönümü konaklaması ve kahvaltı” armağanı da var.
(*) Yastıktan bir örnek görmek isterseniz buraya tıklayınız!


Teras´ta akşamüstü...

Teras´ta gün batımı...
Teras´ta gece...

16 Haziran 2003

Tokat Mutfağından Çeşitlemeler

Baklalı Yavan Sarma – Bat - Bütün Çorba - Cevizli Parmak - Çalma Pekmez ile Marine Edilmiş Köy Pilici, yanında özel seçim Tokat yöresi Narince üzümlerinden Diren Vadi Beyaz Dömisek - Çatal Çorba - Döşeme Tatlısı - Düğün Yemeği (Patlıcanlı Bastı) - Erik Çalkaması - Etli Sarma - Fasulyeli Bulgur Pilavı - Haluj - Hıçın / Patatesli / Gin aromalı - Kuru Erik Suyunda Yufka Tatlısı / Koyun Kaymağı ile- Leylek Giliği (Tokat “pancake”i)- Mısır Çorba - Pelit Közünde Isıtılmış Keçi Peyniri - Cızlah eşliğinde- Yanında Boğazkere ve Öküz Gözü üzümlerinden özel yöntemlerle üretilmiş Diren Karmen Selection, - Tatlı Tarhana / Mahlep Vermud / Bakır Kahve- Taze nane aromalı Fenk Yoğurdu / Ev Ekmeği eşliğinde - Tereyağında Çevrilmiş Elbiseli Sucuk - Zoğal Çorba – ve özgün müziği ile kavalcı Ali Gayretli...

ÇEKÜL´ün Armada Bahçe´de düzenlediği akşam, İstanbullu´ların çok hoşuna gitti... Bir gün öncesinden gelen Niksar ve Erbaalı hanımlar, Armada´nın Şefi Mustafa Kayahan´ın mutfağını ele geçirdiler! Onların yaptıklarını görünce, muftağa kimseleri sokmayan Şef de onlara katıldı... Yemekler Bahçe´ye taşınıp, konukların olumlu tezahüratıyla karşılandığında yorgunluklar unutuldu:

"Görünmeyen kahramanlar", bir köşede sessizce oturup gülümseyerek hazırladıklarının nasıl tüketildiğini seyrediyorlardı ki, Sivas seferinden dönen Metin Sözen Hoca Bahçe´ye girdi ve Erbaa ve Niksar Belediye Başkanlarını sahneye aldı:

"İste elle tutulamayan kültür de korunuyor, İstanbullu´lar, buyrun, siz gidemezseniz, Anadolu size böyle gelir" diye başladığı konuşmasından sonra bu geceye emeği geçenleri "görünür kıldı"!


Sahneye bu işin "orkestra şefi" ve ÇEKÜL Kelkit Platformu Genel Sekreteri Adnan Şahin, Başkanların aileleri de davet edildi...

Armada Bahçe´de Niksarlı kaval ustası Ali Gayretli´nin, son bir gayretle üflediği Kelkit ezgileri yavaşça yankılanırken, Kasım Zoto, "Tokat da nereden aklınıza geldi? Ne kadar lezzetli herşey" diyen konuklara bu akşamın, "ÇEKÜL´ün bir Dünya Çevre Haftası etkinliği" olduğunu açıklıyor, Prof. Dr. Metin Sözen de Niksar ve Erbaa Belediye Başkanları Ahmet Duran Ünverdi ve Ahmet Yenihan´la Bahçe´nin "aynen korunmuş" eski İstanbul sur duvarlarından birine yaslanmış, "Kelkit Platformu"nun son durumunu tartışıyordu...

NOT: Türkiye´de Internet´in son haftalarda yaşadığı sıkıntıları göz önünde bulundurarak, yukarıdaki resimlerin büyük boyutlu orijinallerinden yalnızca en sol baştakini sunucuya yükledik (Üzerine tıklayarak, büyük resme ulaşabilirsiniz). Diğerlerinin orijinalini de görmek isteyen olursa bir e-posta ile bunu bize bildirmesi gerekecek... Kusura bakmayın...